Zaman, her yeni günde aynı kotaya sahip olduğumuz, ancak günün sonunda doğru ve verimli kullanım açısından hepimizin elimizde farklı miktarlarda kaldığı bir ölçü birimidir.
Ölçü birimi olarak, yalnızca belirli bir zaman değil, gerçekte ölçtüğü şeydir. Ayrıca bu dönemde hayatınıza sağladığınız katma değeri ölçer. Çünkü hayat hepimiz için çok hızlı akıyor.
Yaşadığımız çağda karşılaştığımız hızlı değişimler, uyum sağlama ihtiyacı, gün içinde birdenbire dikkatimizi başka bir yöne çekebilecek bildirimler, iş ve aile yükümlülükleri ve bunun da ötesinde, hayatımıza yeni sorumluluklar kattı. pandemi… Tüm bu bileşenlerle her gün başa çıkmak ve günün sonunda bir kafa bulmak gerçekten büyük beceri gerektiriyor.
Birbirini takip eden günler, haftalar ve aylar … dahil. Saatlere ve dakikalara sıkıştığımızı hissediyor ve daha fazla zamanım olup olmadığını düşünmeye başlıyoruz. Bu nedenle, her gün bize yüklenen 24 krediyi tam olarak kullanabilmek, etkili zaman yönetimi ile doğrudan ilgilidir. Ve bu dengeyi kurmak hayatımızın stratejik konuları arasında yer alıyor.
Öyleyse zamanı doğru yönetmenin temelinde hangi stratejiler olmalı?
Strateji 1:Yaşamdaki odak noktalarını, hayalleri ve temel hedefleri doğru belirlemek
Eserleri listelemek, zaman planına yerleştirmek, erken kalkmak gibi zaman yönetimi için en çok tekrarlayan yöntemler. Bunların hepsi çok önemli ama zaman yönetiminin en temel noktası kendinizi doğru tanımak ve farkındalıktır. Hayatımızın amacını doğru belirlemekten, kendimizin farkında olmaktan, güçlü yönlerimizden ve gerçekten yapmak istediğimizden bahsediyorum. Yani aslında bir misyon ve vizyon sahibi olmaktan. Çünkü gerçek şu ki her şey buradan başlıyor. Gerçekten ne yapmak istediğinizi ve ulaşmak istediğiniz noktayı belirlemezseniz, hayatınız yapmak istemediğiniz, sürekli ertelediğiniz ve anlamsız bulduğunuz şeylerle dolu olur. Bu, zamanı verimli kullanamamanın ve önemli ve öncelikli konulara gerekli zamanı ayıramamanın temelidir. Yapılan listelerde ve planlarda size pek mantıklı gelmeyen ve sizi bir amaca götürmeyen işler olduğunda çoğu sonuca ulaşmadan vaktinizi boşa harcamanıza neden olur.
Okul hayatınızda veya iş hayatınızda doğru hedefler belirlemek, önceliklendirmek ve buna göre planlama yapmak, geleceğe yapacağınız en önemli yatırımdır.
Strateji:2 Sosyal Medya Kullanımında Seçicilik
Teknoloji birçok alanda çalışmalarımızı hızlandırıyor ve hayatımızı kolaylaştırıyor. Banka işlemleri ve online alışveriş yapabilmek çok zaman kazandırır. Tüm bu artıların yanı sıra teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren farklı medya, bizi ilgilendirmeyen ve aşırı kullanıldığında hedeflerimize katkı sağlamayan detaylara takılıp kalmamıza neden olabilir. Bir süre sonra saat ibresindeki değişikliğin farkında olmak ve kullanımını sınırlamak gerekir.
Strateji 3:Yavaşlamak ve Şu Anda Kalmak İçin
Şehir hayatının temposu, iş hayatının telaşı ve teknolojinin hızı sayesinde resmen kendimizle yarış halindeyiz. Bu yüzden bazen bizi biz yapan özellikleri geri atıyoruz.
Açıkçası, rutinlere, içinde bulunduğumuz ortamlara yakalanmış durumdayız, o anın gerçek hissini atlayabilir ve etrafımızda olup bitenlere dair farkındalık kazanabiliriz. Milan Kundera bu durumun sonuçlarını “Yavaşlık” romanında şu satırlarla özetliyor:“Telaş, hayatı yüzeysel kılıyor. Hız çok önemlidir. ”
Gözlemlerime dayanarak bu cümlelere tamamen katılıyorum.
Katılımcılar, Yaratıcı Düşünme eğitimlerim sırasında yaratıcılık için gerekli olan “an farkındalık” egzersizlerinde kullandığım sanat terapisi yöntemlerinde de benzer görüşleri paylaşıyorlar. Hızlı hareketlerle başlayıp durağa yakın bir seviyede hareket etmelerini istediğim andan itibaren arka plandaki enstrümanları fark etmeye ve müziği daha net hissetmeye başlıyorlar. Benzer bir durum, hayatımızdaki bileşenlerden ve trendlerden haberdar olmak için de geçerlidir. Çünkü yavaşlıkla hatırlamak, hızlanmak ve unutmak arasında gizli bir ilişki vardır. Bir şeyi hatırlamak isteyen kişi yürüyüşünü yavaşlatır. Az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan bir kişi, yardımı olmadan yürüyüşünü hızlandırır. Anı hissederek yaşamak ve hayatı sindirmek, zaman zaman tempomuzu düşürmek ve farkındalığımızı artırmakla mümkündür.
Hayat bizi nereye götürür?
Her gün gerçekleştirdiğiniz çeşitli rutinler hayatınıza gerçek bir katkı sağlıyor mu?
Ya da bazılarını hayatınızdan çıkarmak zaman yaratmaya katkıda bulunur Zaman zaman kendinize bu soruları sormak faydalı mı?
Strateji 4:Ertelemeyi Kontrol Altına Alma
Erteleme sorunu, zaman yönetimi gücümüz üzerinde de olumsuz bir etkiye sahiptir. Birçok farklı faktör ertelemeye neden olabilir. Onların arasında; Net bir hedefimiz olmadığı için nereden başlayacağımızı bilmediğimi, bazen bir şeyi en iyi şekilde yapmak için aşırı şartlandırıldığımızı ve bazen bir şeyi yapmaya hazır olmadığımızı sayabiliyorum ve bazen o işi yapmak istemiyoruz çünkü bizim için net bir anlam ifade etmiyor. Burada Strateji 1'in önemini tekrar anlıyoruz. Çünkü doğru belirlenmiş, sizi heyecanlandıran hedefler, sizi geciktirmek yerine o işi bir an önce yapmak için sabırsız hissettiriyor. Kusursuz bir iş yapmak uğruna beklemek veya hata yapacağınızdan korkmak da ertelemeye yol açar. Bu nedenlerden herhangi biri nedeniyle belki yarın, belki önümüzdeki hafta gözümüzde işler büyüyor, motivasyonumuz azalıyor ve o işten çok havalı oluyoruz. Araştırmaya göre ertelemenin bir diğer olumsuz etkisi de, eksik görevlerin beyinde "Zeigarnik Etkisi" yani bitirememekten kaynaklanan strese yol açması ve diğer konulardaki konsantrasyonunuzu azaltmasıdır.
Strateji 5:"HAYIR" Mucizesini Keşfetmek
Zaman yönetimi bazen çevremize bazen de kendimize "hayır" diyebilmeyi gerektirir.
Kendinize hayır demek; Olumsuz düşünceleri, geçmiş başarısızlıkların mevcut performansınızı çalmasını önlemeyi içerir. Çünkü bu tür düşüncelere sıkışıp kaldığınızda, olumsuz iç sesiniz olumsuz duygular yaratır, endişe ve panikle mücadele etmenize neden olur. Bu durum içinde bulunduğunuz ana odaklanamamanıza ve zaman kaybına neden olur. Kendimize hayır diyeceğimiz bir diğer nokta da “bir işte çok fazla zaman harcamak”. Zamanın doğru bir şekilde dengelenmesini sağlamak için çok dikkatli olduğunuz konular olup olmadığını göz önünde bulundurmanızda fayda var. Unutmayın, gereksiz detaylarla aşırı dikkat dağınıklığı, ayırmak istediğiniz başka bir alandan zaman çalar. Durumunuzu net bir şekilde ifade etmek, zaman çizelgenizin uygun olmadığı durumlarda yerine getiremeyeceğiniz sözler vermek yerine, fazladan sorumluluk almanızı ve öncelikleriniz arasında kafanızın karışmasını engeller.
Ecehan Ersöz
Teknoloji ve Marka Danışmanı, Kariyer Koçu