04 Mayıs 2025 Pazar

Cinsel Şiddet Sessizliği: Kim Bu Zulme Dur Diyecek?

Türkiye'de cinsel şiddet vakaları, özellikle çocuklara yönelik olanlar, maalesef sıkça gündeme gelmektedir. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin son etkinliği ve İstanbul'daki Kuran kursunda yaşanan skandal, bu acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, bu sessizliği kim bozacak? Mağdurların yanında nasıl durulmalı ve hukuki süreçler nasıl iyileştirilmeli?

Cinsel Şiddetin Görünmeyen Yüzü

Cinsel şiddet, sadece fiziksel bir saldırı değil, aynı zamanda derin psikolojik yaralar bırakan bir travmadır. Özellikle çocuk yaşta yaşanan bu tür olaylar, bireylerin tüm yaşamını etkileyebilir. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği gibi kuruluşlar, bu konuda farkındalık yaratmak ve mağdurlara destek olmak için önemli çalışmalar yürütmektedir. Ancak, bu çabaların yetersiz kaldığı ve daha fazla adımlar atılması gerektiği açıktır.

Geçtiğimiz aylarda Hollanda Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘Konuşmuyoruz/We Don’t Talk’ belgesel gösterimi ve söyleşi etkinliği, bu konuya dikkat çekmeyi amaçlamıştır. Etkinlikte, cinsel şiddetle mücadeledeki saha deneyimleri ve çözüm önerileri tartışılmıştır. Ancak, bu tür etkinliklerin yanı sıra, somut adımlar atılması ve yasal düzenlemelerin yapılması da şarttır.

Kuran Kursundaki Skandal: Sistem Neden Koruyamıyor?

İstanbul Bahçelievler’deki yatılı erkek Kuran kursunda yaşanan skandal, sistemdeki açıkları ve denetim eksikliklerini bir kez daha ortaya koymuştur. Görevli belletmen İbrahim K., 10-13 yaşlarındaki 17 çocuğa cinsel istismarda bulunmakla suçlanmıştır. Çocukların ifadeleri, yaşananların vahametini gözler önüne sermektedir. İbrahim K.’nın tutuklanması, adaletin yerini bulması açısından önemlidir. Ancak, bu tür olayların yaşanmaması için önleyici tedbirlerin alınması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.

Bu tür vakaların sıkça yaşanmasının nedenlerinden biri, toplumdaki sessizlik ve görmezden gelme kültürüdür. Cinsel şiddet, çoğu zaman aile içinde veya yakın çevrelerde yaşanmakta ve mağdurlar, utanma veya korku nedeniyle yaşadıklarını kimseyle paylaşamamaktadır. Bu sessizliğin kırılması ve mağdurların sesini duyurabilmesi için güvenli ortamların oluşturulması ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir.

Çözüm Önerileri ve Yapılması Gerekenler

Cinsel şiddetle mücadelede başarılı olmak için birçok farklı alanda eş zamanlı çalışmalar yürütülmelidir. İşte bazı çözüm önerileri:

  • Eğitim: Çocuklara yönelik cinsel eğitim programları, erken yaşta farkındalık yaratılmasını ve kendilerini koruyabilmelerini sağlamalıdır.
  • Hukuki Düzenlemeler: Cinsel şiddet suçlarına verilen cezalar artırılmalı ve caydırıcı hale getirilmelidir.
  • Psikolojik Destek: Mağdurlara yönelik travma odaklı terapi hizmetleri yaygınlaştırılmalı ve erişilebilir hale getirilmelidir.
  • Farkındalık Kampanyaları: Toplumun bilinçlendirilmesi ve sessizliğin kırılması için sürekli olarak farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir.
  • Denetim Mekanizmaları: Özellikle çocukların bulunduğu kurumlar (okullar, yurtlar, kurslar vb.) düzenli olarak denetlenmeli ve güvenlik önlemleri artırılmalıdır.

Cinsel şiddet, toplumun her kesimini ilgilendiren bir sorundur ve bu sorunla mücadele etmek için hep birlikte hareket etmemiz gerekmektedir. Sessiz kalmak, suça ortak olmak anlamına gelir. Unutmayalım ki, her çocuğun güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşama hakkı vardır.

Cinsel şiddetin sessizliğini bozmak, sadece mağdurlara değil, tüm topluma karşı bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için hep birlikte çalışmalı, farkındalık yaratmalı ve gerekli adımları atmalıyız. Ancak bu şekilde, gelecekte daha güvenli ve sağlıklı bir toplum inşa edebiliriz.

İlgili Haberler