
Türkiye Aile Yardımlarında OECD Sonuncusu: Şok Gelişme!
Türkiye'de doğum oranlarındaki düşüş ve ilan edilen "Aile Yılı"na rağmen, aile yardımlarında OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer almamız şaşkınlık yarattı. Peki, bu durumun arkasında yatan sebepler neler? İşte detaylar...
Doğum Oranları Alarm Veriyor
Türkiye'de doğum oranları son 10 yılda ciddi bir düşüş gösterdi. 2024 yılında toplam doğurganlık hızı 1,48'e kadar geriledi. Bu oran, nüfusun yenilenme eşiği olan 2,10'un oldukça altında. Bu düşüşün önüne geçmek amacıyla 2025 yılı "Aile Yılı", 2026-2035 arası ise "Aile ve Nüfus 10 Yılı" olarak ilan edildi.
OECD Ülkeleri Arasında Son Sıradayız
Ailelere yönelik yardımların kamu harcamalarına oranında Türkiye, OECD ülkeleri içinde maalesef en düşük orana sahip. 2019 yılı verilerine göre, Türkiye bu sıralamada sonuncu durumda. Aile yardımlarının en yüksek olduğu ülkeler ise Fransa, İsveç, Lüksemburg, Polonya ve Estonya olarak sıralanıyor.
Yardım Türleri ve Oranlar
OECD sıralamasında yardımlar ayni ve nakdi olarak ayrılıyor. Ayni yardımlarda Türkiye, Kanada'nın ardından sondan ikinci sırada yer alırken, nakdi yardımlarda ise ABD ve Meksika'yı geçmeyi başarmış. Ancak toplamda değerlendirildiğinde Türkiye, aile yardımları konusunda en düşük orana sahip ülke konumunda.
- Ayni Yardımlar: Türkiye, Kanada'dan sonra en düşük
- Nakdi Yardımlar: ABD ve Meksika'yı geride bıraktı
- Toplam: OECD sonuncusu
Sosyal Yardımlar Arttı Ama...
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2024 yılı faaliyet raporuna göre, 491 milyar 700 milyon TL'lik sosyal yardım harcaması yapıldı. Bu rakam, 2023 yılındaki 305,9 milyar TL'ye göre %61'lik bir artış gösteriyor. Ancak, sosyal yardımlardaki bu artışa rağmen, gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı son beş yılın en düşük seviyesinde kaldı. Sosyal yardımların GSYH'ya oranı 2024 yılında %1,11 olarak gerçekleşti.
Yardım Alan Hane Sayısı
2019 yılında sosyal yardım alan hane sayısı 3,283 milyon iken, pandemi döneminde bu sayı 6,631 milyona kadar yükselmişti. 2024 yılında ise sosyal yardım alan hane sayısı 4,575 milyon olarak kaydedildi.
Sonuç olarak, Türkiye'de ailelere yönelik sosyal yardımların miktarı artmış olsa da, bu yardımların GSYH içindeki payı hala OECD ortalamasının altında. Doğum oranlarının düşüşte olduğu ve ailenin önemi vurgulandığı bu dönemde, aile yardımlarına daha fazla kaynak ayırmak ve bu alanda OECD ortalamasına yaklaşmak büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, demografik yapımızdaki olumsuz gidişatın önüne geçmekte zorlanabiliriz.