Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan sanatçı Pınar Aydınlar, "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası yapmak" suçlamalarıyla hakim karşısına çıktı. Aydınlar, savunmasında evine yapılan operasyonu ve yaşadığı zorlukları anlatarak tahliyesini talep etti.
Ev Baskını ve Yaşananlar
Aydınlar, mahkemede yaptığı savunmada, 18 Şubat'ta iki çocuğuyla yaşadığı evine özel timler tarafından operasyon düzenlendiğini belirtti. Kendisine silah doğrultulduğunu, oğlunun yere yatırıldığını ve kızının giyinmek için gittiği odaya kameralarla girildiğini ifade etti. Aydınlar, "18 Şubat’ta iki çocuğumla yalnız yaşadığım evimde özel timlerin dahil olduğu operasyonla kıyafetimi giyinmeme dahi izin verilmeden alnıma silah dayatılarak ve aynı şekilde oğluma da böyle davranıldığını gördüm. Aynı şekilde kızım da üzerine giymek için gittiği kameralarla odasına girdiler. Ben büyük baskına uğradım," dedi.
Aydınlar, daha önce ifadeye çağrıldığında her zaman gittiğini ve ulaşılabilir bir insan olduğunu vurgulayarak, 25 yıldır bu ülkede yüzlerce konser vermiş bir halk müziği sanatçısı olduğunu söyledi. Evine gece girilerek gözaltına alınmasının itibar suikasti olduğunu belirtti.
HDK İddiaları ve Sırrı Süreyya Önder'e Veda Edememe Üzüntüsü
Aydınlar, kendisine yöneltilen HDK ile ilgili sorulara da yanıt verdi. HDK binasında yapılan bir aramada adının geçtiğini ve Kağıthane belediye başkan adayı olarak gösterildiğini belirten Aydınlar, kendisinin aday olmadığını ve HDK üyesi olmadığını söyledi. Ancak, Sırrı Süreyya Önder ile birlikte HDP'nin İstanbul eş başkan adayları olarak seçimlere girdiğini hatırlattı. Aydınlar, "Sırrı abimiz çok üzülüyorum, ben cenazesine katılamadım. Sevdiklerim öldü, Sırrı Süreyya Önder öldü, Volkan Konak öldü, Edip Akbayram öldü gidip veda edemedim," şeklinde konuştu.
Aydınlar, seçme ve seçilme hakkının sorgulandığını ve sadece bir dijital kayıtta adının geçmesi sonucu tutuklu bulunduğunu ifade etti. HDK'nın yasal bir parti olduğunu ve kendisinin orayla doğrudan bir bağlantısının olmadığını savundu.
Sanatla Mücadele ve Tahliye Talebi
Aydınlar, "Ben sanatla mücadele ediyorum. Bu şekilde iki çocuğumu büyüttüm. Ben üç aydır tutukluyum gaksız ve hgukksuz yere tutukluğum. Benim üç aydır yapamadığım işler var. İki çocuğunu tek başına bakan bir kadınım. Ben mesleğimden oldu. Üç aydır konser yapamıyorum. Ben mesleğim dışında biri bilmiyorum. Bağlamam sazım sözüm benim başka bir şeyim yok. Örgüt üyeliği ile yargılanacağım aklıma gelmezdi. Tahliyemi talep ediyorum," dedi.
Savcı, Pınar Aydınlar için yurtdışı çıkış yasağı ile tahliye talep etti.
Pınar Aydınlar'ın yargı süreci devam ederken, sanat camiası ve sevenleri onun bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını umut ediyor. Sanatın ve sanatçının susturulmaya çalışıldığı bu dönemde, Aydınlar'ın yaşadığı zorluklar, ifade özgürlüğünün önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.