Oyuncu Ozan Güven, eski sevgilisi Deniz Bulutsuz'a şiddet uyguladığı iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, Ozan Güven'i 'kasten yaralama' suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Bu karar, magazin dünyasında büyük yankı uyandırdı. Peki, bu karara giden süreçte neler yaşandı? İşte tüm detaylar…

Olayın Geçmişi: Deniz Bulutsuz'un Şikayeti

13 Haziran 2020'de, Ozan Güven'in evinde yaşanan bir tartışma, Deniz Bulutsuz'un şiddet gördüğü iddiasıyla mahkemeye taşındı. Bulutsuz, Güven'in kendisine abajur ve elleriyle vurarak darp ettiğini iddia etti. Bu iddialar üzerine Ozan Güven hakkında soruşturma başlatıldı ve dava açıldı. Dava sürecinde her iki taraf da birbirlerinden şikayetçi oldu.

• Deniz Bulutsuz, Ozan Güven'in kendisini darp ettiğini ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia etti.
• Ozan Güven ise Deniz Bulutsuz'un kendisine iftira attığını ve haksız yere suçlandığını savundu.

Mahkeme süresince tanıklar dinlendi, deliller incelendi ve Adli Tıp Kurumu'ndan raporlar alındı. Adli Tıp raporunda, Deniz Bulutsuz'daki yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, ancak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı belirtildi.

Mahkeme Kararı: Hapis Cezası ve Beraat

İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Ozan Güven'in 'cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'hakaret' suçlarından beraatine karar verildi. Ancak, 'kasten yaralama' suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmedildi. Deniz Bulutsuz ise 'basit yaralama' suçundan beraat etti.

Mahkeme kararında, Ozan Güven'in Deniz Bulutsuz'a yönelik şiddet eylemlerinin sabit olduğu ve bu nedenle cezalandırılması gerektiği belirtildi. Kararın gerekçesinde, şiddetin toplumda kabul edilemez bir davranış olduğu ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiği vurgulandı.

Bu karar, Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Ünlü bir oyuncunun bu tür bir suçtan ceza alması, kamuoyunda farkındalık yaratılmasına ve şiddetin her türlüsüne karşı durulması gerektiğine dikkat çekiyor.