Türkiye'de sanat dünyası ve siyaset arenası arasında yeni bir tartışma alevlendi. İddialara göre, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na destek veren bazı ünlü sanatçıların konser başvuruları Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından reddedildi. Bu durum, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından sert bir şekilde eleştirilirken, konu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

Sanatçılara Konser Yasağı İddiaları

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, aralarında Yalın, Sertab Erener, Gülşen, Hadise, Melike Şahin ve Mabel Matiz gibi popüler isimlerin bulunduğu sanatçıların antik tiyatrolardaki konser başvurularını reddettiği öne sürülüyor. Red gerekçesi olarak ise sanatçıların İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na verdikleri destek gösteriliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, bu iddiaları TBMM gündemine taşıyarak konuyu bir "sansür" örneği olarak nitelendirdi.

Karasu, "Sanatçılarımızı susturamayacaklar" diyerek iktidarın bu tutumunu eleştirdi ve konser izinlerini veren bir komisyonun olup olmadığını, bu komisyonun hangi kriterlere göre karar verdiğini ve sanatçıların muhalif duruşlarının yasaklarda rol oynayıp oynamadığını sordu.

Bakan Ersoy'a Yöneltilen Kritik Sorular

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a bir dizi soru yönelterek şunları sordu:

• Bakanlığınız bünyesinde konserlerin gerçekleştirilmesi konusunda karar verici bir komisyon bulunmakta mıdır?
• Komisyon var ise, komisyon kararını belirleyen kriterler nelerdir?
• 2025 yılı için adı geçen sanatçıların sosyal medya paylaşımları, sahnedeki söylemlerine bakıldığı ve “ret” kararında sanatçıların muhalif paylaşımları, Ekrem İmamoğlu’na ve Saraçhane eylemlerine katıldığı gerekçesiyle tutuklanan öğrencilere destek oldukları, LGBTİ bireylere desteklerinin birinci derecede etkili olduğu iddiası doğru mudur?
• 2025 yılı konserleri için bakanlığınızın organizasyon şirketlerinin anlaşmak istediği sanatçılara yazılı olarak onay vermesine karşın fiilen engeller çıkardığına ilişkin basına da yansıyan iddialar doğru mudur? Doğru ise bu utanç verici durumun gerekçesi nedir? Değil ise bu iddiaların kaynağı ve dayanağı nedir?
• Konuya ilişkin haberler basına yansımasına, kamuoyunda ve sanat dünyasında yankı uyandırmasına karşın bakanlığınızdan hiçbir resmi bir açıklama yapılmamış olmasının gerekçesi nedir?
• Antik tiyatrolar gibi tarihi ve kültürel mekanların, sanatın evrensel bir platformu olması beklenirken, bakanlığınızın tutumu nedeniyle bu alanların “sansür”, “yasak” vb. ile anılması hakkında bakanlığınızın görüşü nedir?

Bu sorular, kamuoyunda büyük bir merak uyandırırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.

Sanat Dünyası ve Kamuoyunda Yankıları

Bu iddialar, sanat dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok kişi, sanatın özgürce ifade edilmesi gerektiğini savunurken, bazıları ise devletin kültürel etkinlikler üzerindeki kontrolünün gerekli olduğunu düşünüyor. Tartışmaların odağında ise sanatçıların siyasi görüşlerini özgürce ifade etme hakkı ve devletin bu ifade özgürlüğünü ne ölçüde kısıtlayabileceği yer alıyor.

Bu olay, Türkiye'de sanat ve siyaset ilişkisinin ne kadar hassas bir denge üzerinde durduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İlerleyen günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yapacağı açıklamalar ve konuyla ilgili gelişmeler, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve sanatın geleceği açısından büyük önem taşıyor.