Gazze'de Kıtlık! BM'de İsrail Temsilcisine Büyük Öfke!
Politika

Gazze'de Kıtlık! BM'de İsrail Temsilcisine Büyük Öfke!


28 August 20255 dk okuma4 görüntülenmeSon güncelleme: 28 August 2025

Birleşmiş Milletler'de (BM) Gazze'deki kıtlık sorunu ele alınırken, İsrail temsilcisinin açıklamaları büyük tepki çekti. Özellikle bebeklerin açlık çektiği gerçeğini reddetmesi, toplantıya damgasını vurdu.

Gazze'de Kıtlık Alarmı: BM Harekete Geçti

BM, Gazze'de ilk kez kıtlık ilan etmesinin ardından acil bir toplantı düzenledi. Cezayir Temsilcisi Amar Bencama, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının yarattığı insani krizi gözler önüne serdi. Bencama, Gazzeli bir bebeğin açlıktan ölmek üzere olduğunu gösteren bir fotoğrafı paylaşarak, "Hayatta kaldı, son 4 günü. Sadece su, su ve arıtılmış. Çünkü süt yok. Bu hepimizi öfkelendiriyor, bu hepimizi üzüyor" dedi.

İsrail Temsilcisinin Tavrı Gerginliğe Neden Oldu

Cezayir Temsilcisinin bu dokunaklı konuşması, İsrail temsilcisi Danny Danon'ı rahatsız etti. Danon, Bencama'yı "şov yapmakla" suçlayarak, "Siz buraya bize saldırmak, şov yapmak, bizimle rekabet etmek için geldiniz, bu yüzden sizin siyasetinize girmeyeceğim, ama size sadece gerçekleri kontrol etmenizi söyleyeceğim" şeklinde konuştu. Ancak Danon'ın bu sözleri, diğer ülke temsilcilerini ikna etmekten çok uzak kaldı ve tepkilerin daha da artmasına neden oldu.

Gazze'de İnsanlık Dramı Devam Ediyor

Gazze'de yaşanan insanlık dramı her geçen gün derinleşiyor. 7 Ekim 2023'ten bu yana açlık veya yetersiz beslenme sebebiyle 119 çocuğun hayatını kaybetmesi, durumun vahametini açıkça ortaya koyuyor.

  • Açlık ve susuzluk Gazze'de yaşayan insanların en büyük sorunlarından biri haline geldi.
  • Yetersiz beslenme özellikle çocuklar üzerinde kalıcı sağlık sorunlarına yol açıyor.
  • Uluslararası yardım kuruluşlarının çabaları yetersiz kalıyor.

Gazze'deki durumun ciddiyeti, uluslararası toplumun daha fazla harekete geçmesini gerektiriyor. Masum çocukların hayatlarını kaybetmesi, vicdanları derinden sarsarken, kalıcı bir çözüm bulunması için tüm dünyanın sorumluluk alması gerekiyor. Aksi takdirde, bu insanlık dramı daha da büyüyerek telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabilir.