Denizli'de Şifa Sanatla Geliyor! Psikiyatri Hastalarına Terapi
Politika

Denizli'de Şifa Sanatla Geliyor! Psikiyatri Hastalarına Terapi


16 November 20255 dk okuma5 görüntülenmeSon güncelleme: 16 November 2025

Denizli'de bulunan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Habib Kızıltaş Psikiyatri Hastanesi, Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi'nde tedavi gören hastalar için umut dolu bir kapı açıyor. Merkezde uygulanan sanat terapileri sayesinde hastalar, tiyatro, müzik, resim, ebru, seramik ve el sanatları gibi çeşitli alanlarda kendilerini ifade etme ve rehabilite olma imkanı buluyor. Bu sayede hastaların sosyal yaşamları desteklenirken, yaşam kaliteleri de önemli ölçüde artırılıyor.

Sanatla Tedavi Yöntemleri Neler?

Merkeze başvuran hastaların öncelikle rahatsızlıkları belirleniyor ve takibe alınıyor. Psikiyatrist, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan uzman ekip, hastaların yaşam kalitesini düşüren ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyen sorunları detaylı bir şekilde inceliyor. Bu inceleme sonucunda hastalar için en uygun tedavi yöntemleri belirleniyor.

Tedavi sürecinde hastaların üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak amacıyla çeşitli uğraş terapileri uygulanıyor. Bu terapiler arasında sohbetler, tiyatro, müzik, resim, ebru, seramik ve el sanatları gibi farklı etkinlikler yer alıyor. Halk eğitim merkezinden gelen uzman eğitmenler tarafından düzenlenen bu etkinlikler, hastaların rehabilitasyonuna önemli katkı sağlıyor. Doç. Dr. Ayşe Nur İnci Kenar, merkezde şizofreni ve ağır ruhsal sorunları olan hastaları sanatla rehabilite etmeye çalıştıklarını belirtiyor.

  • El İşi Atölyeleri: Hastaların el becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor.
  • Drama Atölyeleri: Kendilerini ifade etme ve öz güvenlerini artırma imkanı sunuyor.
  • Resim Atölyeleri: Duygularını ifade etme ve yaratıcılıklarını geliştirme fırsatı veriyor.
  • Spor Aktiviteleri: Fiziksel ve ruhsal sağlıklarını destekliyor.

Hastaların Hayatında Neler Değişti?

Merkezde tedavi gören hastalar, sanat terapileri sayesinde hayatlarında önemli değişimler yaşadıklarını belirtiyor. Tedavi sürecine katılan Ahmet Sarıkaya, resim ve drama gibi derslerden faydalandığını ve bu sayede sağlık sorunlarında belirgin bir iyileşme olduğunu ifade ediyor. Sarıkaya, "Artık yatarak tedavi görmüyorum. Drama dersi konuşmamı değiştirdi ve daha öz güvenli oldum. Sosyalleşmemi sağladı. El işi dersi ellerimi daha iyi kullanmamı sağladı. Hocalarımın desteğiyle daha sosyal oldum ve kendimi ifade edebiliyorum. Bu sayede tedavim sağlıklı bir şekilde devam ediyor," şeklinde konuştu.

Bir diğer hasta olan Fatma Arslan ise kurslarla tanıştıktan sonra hayatında büyük değişiklikler olduğunu dile getiriyor. Arslan, "Hatta 'Daha fazla olsa da eve gitmesek.' diyoruz. Çok iyi geldi, kendimi tanıdım. Hastalık sürecinde doktorlarımız bize çok yardımcı oluyorlar. Buraya seve seve geliyorum çünkü burası pozitif enerji veriyor," dedi.

Merkezin Topluma Katkısı

Merkezde yaklaşık 280 danışana hizmet verdiklerini anlatan Doç. Dr. Ayşe Nur İnci Kenar, "Burada hazırladıkları ürünlerin satışını yaparak ya da bir beceri kazanıp o beceriyle çalışmaya başlayan danışanlarımız da var. Bugüne kadar evde tüketen bireylerken biz, üreten ve üretken bireyler olmalarını sağlıyoruz. Hem kendilerine öz güvenleri hem de aileye katkıları artıyor," ifadelerini kullandı. Bu sayede hastalar, toplumda daha aktif rol alarak kendilerine olan güvenlerini artırıyor ve ailelerine de destek oluyorlar.

Denizli'deki bu örnek uygulama, psikiyatri hastalarının rehabilitasyonunda sanatın gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Sanat terapileri sayesinde hastalar, hem ruhsal sağlıklarını iyileştiriyor hem de sosyal hayata daha aktif bir şekilde katılarak topluma faydalı bireyler haline geliyorlar. Bu tür merkezlerin sayısının artması, ruh sağlığı sorunları yaşayan bireylerin topluma kazandırılması açısından büyük önem taşıyor.