
Tek Kişilik Yapay Zeka Şirketleri: Türkiye'de Yeni Trend!
Yapay zeka (YZ) devrimi sadece küresel bir trend değil, aynı zamanda Türkiye'de de yeni bir girişimcilik modelinin doğmasına öncülük ediyor. Son zamanlarda sayıları hızla artan bireysel geliştiriciler, artık kendi başlarına küçük çaplı yapay zeka firmaları kurarak hizmet vermeye başladı. Bu tek kişilik şirketler, kodlama, içerik üretimi, veri analizi veya müşteri destek otomasyonu gibi alanlarda faaliyet göstererek dijital ekonominin yükselen gücü haline geliyor.
Türkiye'de YZ Şirketleri Hızla Artıyor
Küresel ölçekte de YZ pazarı dikkat çekici bir hızla büyüyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, küresel YZ pazarının 2025 yılı sonunda 500 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2030 yılına kadar ise yaklaşık yüzde 40'lık birleşik büyüme oranıyla bu rakamın 1,81 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) tarafından yapılan araştırmalar da bu büyümeyi destekliyor. Araştırmaya göre, yapay zeka ekibi olan şirketlerin oranı yüzde 15.2 iken, beş ve üzeri sayıda yapay zeka projesi yürüten şirketlerin oranı yüzde 32,8'e ulaşmış durumda.
Ülkemizde "yerleşik YZ firması sayısı" da önemli bir artış gösteriyor. 2000 yılında yalnızca 5 civarında olan şirket sayısı, 2024 itibarıyla yaklaşık 1200'e ulaşmış durumda. Bu firmalara her geçen gün tek kişilik girişimciler de ekleniyor. Serbest çalışanlar yanında bir teknoloji firmasında yazılımcı olarak çalışan kişiler de YZ uygulamaları geliştirip satıyor. Bunların önemli bir bölümü, sektördeki getirilere göre artık kendi işlerini yapmaya başlıyor.
Bakanlıktan Girişimcilere Büyük Destek
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2025-2030 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi kapsamında bireysel girişimciliği destekleyen yeni hibe mekanizmaları üzerinde çalışıyor. Bu doğrultuda TÜBİTAK’ın 'mikro girişim' programı, 2025 itibarıyla tek kişilik veya az çalışanlı şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerine fon sağlamak amacıyla yeniden yapılandırılıyor. Programın ilk fazında yaklaşık 250 milyon TL'lik bir kaynak ayrılması ve bireysel yapay zekâ projelerine 100 bin TL'ye kadar doğrudan hibe verilmesi öngörülüyor.
Türkiye'nin Avantajlı Konumu
Türkiye, genç ve teknik açıdan yetkin bir nüfusa sahip olmasıyla öne çıkıyor. Ülkemizde yapay zekâ, veri bilimi ve yazılım mühendisliği alanlarında eğitim görenlerin sayısı son 5 yılda iki katına çıktı. 2024 itibarıyla 60’tan fazla üniversitede yapay zekâ odaklı lisans ve yüksek lisans programı bulunuyor. Batı ülkelerine kıyasla Türkiye’de girişim maliyetleri oldukça düşük. Tek kişilik YZ şirketleri, yalnızca bir dizüstü bilgisayar, internet bağlantısı ve model erişimiyle küresel pazarlara açılabiliyor. Bu durum, küresel serbest çalışma (freelance) ekonomisinde Türkiye'yi rekabetçi bir konuma getiriyor.
Sonuç olarak, Türkiye'deki yapay zeka ekosistemi hızla büyüyor ve tek kişilik girişimler bu büyümenin önemli bir parçası haline geliyor. Devletin sağladığı destekler ve ülkenin genç, dinamik nüfusu sayesinde Türkiye, yapay zeka alanında önemli bir oyuncu olma potansiyeline sahip. Bu durum, gelecekte daha fazla yenilikçi çözümün ortaya çıkmasına ve Türkiye'nin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak.










