Sudan'da Nisan 2015'ten beri devam eden iç savaşta, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) adlı paramiliter yapı, 26 Ekim'de ele geçirdiği Darfur'un en büyük kenti El-Fâşir'de büyük bir insani krize yol açıyor. Kentin ele geçirilmesinin ardından yaşanan katliamların görüntüleri sosyal medyada yayılınca, HDK militanları interneti keserek ve Starlink cihazlarına el koyarak dünyayla iletişimi tamamen kopardı. Peki, El-Fâşir'de neler oluyor?

El-Fâşir'de İletişim Tamamen Kesildi

HDK militanları, El-Fâşir'de evlere baskınlar düzenleyerek uydudan internete bağlanmayı sağlayan Starlink cihazlarına el koyuyor. Yerel halk, HDK'nın bu cihazları, şehirde her şeyin normal olduğu yönünde propaganda yapmak amacıyla kullandığını belirtiyor. "Sudan Topluluğu" adlı STK başkanı Nezzar Ali, iletişim ambargosunun sadece El-Fâşir ile sınırlı kalmadığını, Babanusa, El-Nahud ve Bara' gibi kentlerde de internetin kesildiğini ifade ediyor.

Darfur 24 internet sitesine konuşan El-Fâşir sakini Abdulvahid el-Şeyh, HDK militanlarının kentte devriye gezerek insanları sıkı gözetim altında tuttuğunu söylüyor. El-Şeyh, kent sakinlerinin haberleşme cihazlarını saklamaya çalıştığını ve kimsenin dışarıda alenen telefon görüşmesi yapmadığını, çünkü HDK militanlarının sivillerin telefonlarına da el koyduğunu belirtiyor. Bu durum, bölgedeki insanlık dışı uygulamaların boyutunu gözler önüne seriyor.

Yardımlar Engelleniyor, İnsanlar Çaresiz

Nezzar Ali, yardımların bölgelere girişine izin verilmediğini, kamyonların engellendiğini ve bu yüzden Sudanlıların çaresizlik içinde öldüğünü vurguluyor. El-Fâşir ve Babanusa'daki olaylarda hastanelere girilip insanların öldürüldüğünü, bazı videoların doğruluğu tartışmalı olsa da birçok belgenin gerçek olduğunu kaydediyor. Ali, Darfur'da yaşanan vahşetten Türk ve dünya kamuoyunun haberdar olması gerektiğini belirterek, "Biz diaspora olarak bu örgütleri ve gazetecileri bölgeye götürmeye hazırız ki bu milislerin girdiği bölgelerde yaptıklarını bizzat görsünler" diyor.

• Yardımlar engelleniyor.
• Hastanelere saldırılıyor.
• İnsanlar çaresizlik içinde ölüyor.

Uluslararası Mahkemelere Başvuru Hazırlığı

Nezzar Ali, HDK'nın katliam ve ihlallerine ilişkin hukuki belgelerin, videoların ve fotoğrafların mevcut olduğunu ifade ediyor. İstanbul'daki avukatlar birliği ve insan hakları örgütleriyle birlikte uluslararası mahkemelere sunmak üzere dosyalar hazırlamak istediklerini belirtiyor. Ali, ellerindeki delilleri Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve diğer hukuki mercilere sunacaklarını söylüyor.

Ali, HDK'nın Sudan'ı istikrarsızlığa itmek için ortaya çıkarılan dış destekli bir milis hareketi olduğuna değinerek, Sudan'ın doğal zenginliklerinin (altın, tarım arazileri vb.) çatışmanın sebeplerinden biri olduğunu vurguluyor. Çatışmanın İsrail eliyle yönlendirildiğine dair deliller olduğunu savunan Ali, savaşın "İki General arasındaki savaş" olmadığını ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ortadoğu'daki ajanları aracılığıyla savaşın harlandığını belirtiyor. "Bu milisleri getirdiler, Sudan'ın tüm altyapısını yok ettiler ve Sudanlıları öldürdüler. İsrail'in Sudan'da, kendi anlayışına göre şekillenen tarihi ve dini emelleri var. Sudan'ın Filistin davasına uzun süredir verdiği destek, İsrail'i Sudan'ı yok etmek için elinden gelen her şeyi yapmaya yöneltti. Bunu da vekili BAE aracılığıyla sahaya yansıtıyor. BAE'nin milislere desteğini kanıtlayan belgeler var ve bunlar BMGK'ya sunuldu" diyerek sözlerini tamamlıyor.

El-Fâşir'de yaşanan bu insanlık dramı, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerektiriyor. İletişim ambargosunun kaldırılması, insani yardımların ulaştırılması ve sorumluların yargılanması için harekete geçilmelidir. Aksi takdirde, Sudan'da yaşanan bu katliamların ve zulmün önüne geçmek mümkün olmayacaktır.