Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Norveç bayraklı "Ramform Hyperion" adlı geminin Kıbrıs Adası'nın güneyindeki faaliyetleri hakkında önemli bir açıklama yaparak, Türkiye'nin Kıbrıs Türk halkının haklarına olan desteğini vurguladı ve uluslararası topluma diyalog çağrısında bulundu.

Kıbrıs Türk Halkının Hakları Vurgusu

Sözcü Keçeli, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Adası'nın eşit sahibi olduğunu ve Ada'nın etrafındaki deniz alanları üzerinde de eşit hak sahibi olduğunu belirtti. Keçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Kıbrıs Adası'nın eşit sahibi olan Kıbrıs Türk halkı, Ada’nın etrafındaki deniz alanları üzerinde de eşit hak sahibidir. Yalnızca Kıbrıs Rum halkını temsil eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY),Kıbrıs Türk halkı adına Ada’nın etrafında tek taraflı tasarrufta bulunma yetkisi yoktur."

Bu ifadeler, Türkiye'nin Kıbrıs meselesindeki tutumunu net bir şekilde ortaya koyarken, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması konusundaki kararlılığını da gösteriyor.

Türkiye'den KKTC'ye Tam Destek

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, açıklamasının devamında, "Ramform Hyperion" adlı geminin Kıbrıs Türk halkının da eşit hak sahibi olduğu kıta sahanlığında icra ettiği izinsiz faaliyetlere dair KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada kayıtlı görüşleri paylaştığını ve KKTC makamlarının ortaya koyduğu haklı tepkiyi desteklediklerini ifade etti.

Bu destek, Türkiye'nin KKTC ile olan güçlü bağlarını ve Kıbrıs meselesindeki ortak duruşunu bir kez daha teyit ediyor. Türkiye, KKTC'nin haklarını savunmaya ve uluslararası alanda desteklemeye devam edeceğini vurguluyor.

Uluslararası Topluma Diyalog Çağrısı

Sözcü Keçeli, açıklamasının sonunda, üçüncü tarafları GKRY’nin uzlaşmaz tutumuna destek olmak yerine diyalog ve iş birliğini teşvik etmeye davet etti. Bu çağrı, Kıbrıs meselesinin çözümü için diyalog ve müzakerenin önemine dikkat çekiyor.

Türkiye, Kıbrıs meselesinin adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için tüm tarafların yapıcı bir şekilde diyalog masasına oturması gerektiğine inanıyor. Bu bağlamda, uluslararası toplumun da diyalog ve iş birliğini teşvik etmesi büyük önem taşıyor.

Kıbrıs sorunu, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ve deniz yetki alanları gibi konularla da bağlantılı olduğu için bölgesel istikrar açısından kritik bir öneme sahip. Türkiye, Kıbrıs Türk halkının haklarının korunması ve bölgede istikrarın sağlanması için aktif bir rol oynamaya devam edecek.

Sonuç olarak, Dışişleri Bakanlığı'nın "Ramform Hyperion" gemisi hakkındaki açıklaması, Türkiye'nin Kıbrıs meselesindeki kararlı tutumunu ve Kıbrıs Türk halkının haklarına olan desteğini bir kez daha vurguluyor. Türkiye, uluslararası toplumu diyalog ve iş birliğine davet ederken, bölgede adil ve kalıcı bir çözüm için çabalarını sürdüreceğini belirtiyor. Bu açıklama, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve çözüm odaklı yaklaşımların teşvik edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.