26 Nisan 2025 Cumartesi

Yeni Yargı Paketi: Protesto Hakkı Artık Tutuklama Gerekçesi mi?

Yeni hazırlanan 10. Yargı Paketi, Türkiye'de tartışmaları alevlendirdi. Özellikle, anayasal bir hak olan protesto hakkını kullanan vatandaşların tutuklanabilmesine olanak tanıyan bir madde içerdiği iddiası, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. CHP Milletvekili Süleyman Bülbül, söz konusu düzenlemeye sert tepki göstererek, "Bu düzenlemeyle herkes potansiyel suçlu haline getirilecek" dedi.

Yargı Paketinin Tartışmalı Maddesi

İddialara göre, yeni yargı paketinde yer alan "kamu düzenini bozma tehlikesi" maddesi, protesto eylemlerine katılan veya katılma potansiyeli olan kişilerin tutuklanabilmesinin önünü açıyor. Bu durum, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü gibi temel hakların ihlali olarak değerlendiriliyor. Süleyman Bülbül, bu madde ile hakimlerin keyfi bir şekilde tutuklama kararı verebileceğini savunuyor.

Bülbül'ün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Saray’da hazırlanan 10. Yargı Paketi’nden yine korku iklimi çıktı! Sunulacak teklifte “kamu düzenini bozma tehlikesi” bir tutuklama gerekçesi sayılacak ve talimatlı hakimlere uçsuz bucaksız yepyeni bir tutuklama aparatı verilecek.

Bu açıklama, yargı paketinin içeriğine dair endişeleri daha da artırdı.

İfade Özgürlüğüne Darbe mi?

Söz konusu düzenleme, Anayasa'nın 34. maddesinde güvence altına alınan barışçıl gösteri ve yürüyüş düzenleme hakkına aykırı olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihatlarına göre, bu hak demokratik bir toplumun temel direklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Süleyman Bülbül, düzenlemenin ifade özgürlüğüne ve toplanma özgürlüğüne açık bir darbe olduğunu belirterek, şu eleştirilerde bulundu:

  • “Tehlike” gibi öngörülemez ve keyfi biçimde yorumlanabilecek bir kavramı tutuklama gerekçesi hâline getirmek, hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır.
  • Bu düzenleme, iktidarın kamu düzeni bahanesiyle meşru toplumsal muhalefeti bastırma ve yargıyı bir sindirme aracına dönüştürme girişimidir.
  • Ceza hukuku, muhalefeti bastırmanın değil; kamu yararını, özgürlükleri ve toplumsal barışı korumanın aracıdır.

Hukukçulardan Tepki

Yargı paketinin tartışmalı maddesi, hukuk çevrelerinde de büyük tepkiyle karşılandı. Birçok hukukçu, düzenlemenin masumiyet karinesini ve kişisel özgürlükleri yok saydığını savunuyor. Ayrıca, henüz gerçekleşmemiş, muğlak bir "tehlike" üzerinden tutuklama uygulanmasının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu belirtiliyor. Bu durum, yargının siyasallaşması ve muhalefetin susturulması olarak değerlendiriliyor.

Yeni yargı paketinin yasalaşması halinde, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü gibi temel hakların daha da kısıtlanabileceği endişesi hakim. Bu durumun, Türkiye'nin uluslararası arenadaki imajını da olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi ve uluslararası hukuk standartlarına uygun hale getirilmesi çağrısında bulunuyor. Aksi takdirde, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesinin zedeleneceği ve adalete olan güvenin daha da azalacağı uyarısında bulunuyorlar.

İlgili Haberler