İstanbul'da bir ilkokul öğretmeninin, derste öğrencilere sorduğu skandal sorular sosyal medyada büyük tepki çekti. "seninogretmenin" kullanıcı adıyla paylaşılan videolarda öğretmenin, çocuklara dini içerikli sorular sorduğu ve şort giymemeleri yönünde telkinlerde bulunduğu görülüyor. Bu durum, eğitim camiasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Öğretmenin Skandal Sözleri Nelerdi?

Öğretmen Aytaç Demir'in paylaştığı videolarda, ilkokul öğrencilerine şu soruları yönelttiği görülüyor:

• "Müslüman şort giyer mi, biz buralarımızı gösterir miyiz insanlara?"
• "İnsan küçükken neyse büyüdüğünde de ona yakın bir şey olur. Edep her zaman küçüklükte başlar."
• "Sizler akıllı çocuklarsınız. Müslüman’ın çocuğu her zaman akıllı ve edeplidir. Siz Müslüman’ın çocuğu değil misiniz?"

Bu sözler, çocukların gelişimini olumsuz etkileyebilecek, ayrımcı ve ötekileştirici ifadeler olarak değerlendirildi.

Sendikalardan Sert Tepki

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası MYK Üyesi Serkan Bebek, öğretmenin sözlerine sert tepki gösterdi. Bebek, "AKP'nin dindar nesil hedefli uygulamaları, laiklik karşıtı çedes tarzı projeleri tarikatçıları cesaretlendirdi" dedi. Ayrıca, öğretmenin müfredat dışına çıkarak din eğitimi vermesini eleştirdi ve bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Bebek, "Fen Bilgisi dersinde öğrencilere 'İçki içen insan kötü müdür?' sorusunu yöneltmesinin ardından içki içenlerin aklının devre dışı kaldığını ve kötülük yapabileceklerini ifade eden öğretmen şimdide çocukların giyim ve kuşamı üzerinden anlattıkları ortada. Bu öğretmen Alevi, Hristiyan ya da Yahudi bir öğretmen olsaydı. Kendi inancını bu şekilde öğrencilere anlatsaydı, Yusuf Tekin ne yapardı acaba?" şeklinde konuştu.

Bu Olayın Eğitim Sistemine Etkileri Neler Olabilir?

Bu tür olaylar, eğitim sisteminde laiklik ilkesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Öğretmenlerin, öğrencilere karşı ayrımcı ve ötekileştirici tutumlar sergilemesi, eğitim ortamının sağlıklı ve güvenli olmasını engelliyor. Bu durum, öğrencilerin psikolojik gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi, eğitim sistemine olan güveni de sarsabilir.

Bu nedenle, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu tür olaylara karşı daha hassas olması ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. Öğretmenlerin eğitimleri sırasında, pedagojik formasyonun yanı sıra, etik değerler ve insan hakları konusunda da bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.