20 Nisan 2025 Pazar

Türkiye Deprem Gerçeği: Dirençli Şehirler Şart mı? Uzman Cevapladı!

Türkiye'nin deprem gerçeği bir kez daha gündeme geldi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, deprem dirençli şehirler oluşturmanın zorunluluğuna dikkat çekti. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın (KAF) aktifliği ve olası riskler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Peki, Türkiye depreme ne kadar hazır? İşte detaylar...

Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Deprem Riski

Doç. Dr. Muhammet Bahadır, 13 Nisan'da Amasya'da meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremin KAF üzerinde gerçekleştiğini belirtti. KAF'ın Türkiye'nin en aktif fay hatlarından biri olduğunu vurgulayan Bahadır, bu hatta zaman zaman küçük ve orta ölçekli depremlerin yaşanmaya devam edeceğini söyledi. Bu tür depremlerin büyük depremlerin habercisi olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Bu sahada geçmişte olan depremlere baktığımızda risk var. Ama depremin zamanını elimizdeki verilerle bilmemiz mümkün değil. Yine de şunu belirtmek lazım. Deprem dediğimiz olay, her an Türkiye'nin her bölgesinde meydana gelebilecek bir doğa olayıdır. Yapacağımız şey şu; hem devlet olarak hem millet olarak depreme hazırlıklı olmalıyız."

Türkiye'nin aktif deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Bahadır, KAF'ın geçmişte 7 ve üzeri büyüklükte depremler ürettiğini, 1943 yılında Ladik'te yaşanan büyük depremin Orta Karadeniz'de ciddi hasara yol açtığını ifade etti. Bu depremde 4 bin kişinin hayatını kaybettiğini ve binlerce kişinin yaralandığını hatırlattı.

Depreme Hazırlık: Neler Yapılmalı?

Doç. Dr. Bahadır, depreme hazırlığın önemine vurgu yaparak, deprem dirençli şehirler oluşturmanın ve yerleşmeler kurmanın gerekliliğini belirtti. Bu sürecin devlet ve millet işbirliği ile yürütülmesi gerektiğini söyleyen Bahadır, alınması gereken önlemleri şu şekilde sıraladı:

  • Müteahhitler projeye uygun bina inşa etmeli.
  • Belediyeler projeyi uygun şekilde denetlemeli.
  • Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı süreci takip etmeli.

Bu önlemlerin alınması halinde depremin ortaya çıkaracağı hasarın azalacağını ve depremle yaşamayı öğrenmiş olacağımızı ifade etti.

Orta Karadeniz Bölgesi ve Samsun'daki Risk

Orta Karadeniz Bölgesi ve Ladik çevresindeki depremlerle ilgili uzun yıllardır araştırma ve projeler yürüttüklerini belirten Bahadır, özellikle Samsun, Amasya ve Tokat gibi yoğun nüfuslu alanların KAF üzerindeki bir depremden ciddi şekilde etkilenebileceği uyarısında bulundu. Samsun'un Atakum ilçesinin şehirleşme alanının yüzde 80'inin alüvyon zemin üzerine kurulu olduğunu ve bu bölgelere yüksek kat izni verildiğini hatırlatan Bahadır, zemin sıvılaşması riski olan bu alanlarda büyük bir deprem sonrası ciddi hasarların meydana gelebileceğini söyledi.

Sonuç olarak, Türkiye'nin deprem gerçeği ile yüzleşmesi ve gerekli önlemleri alması hayati önem taşıyor. Deprem dirençli şehirler inşa etmek, yapı denetimini sıkılaştırmak ve halkı bilinçlendirmek, olası bir depremde can ve mal kaybını en aza indirmek için atılması gereken adımların başında geliyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, bina öldürür.

İlgili Haberler