
Los Angeles Alarmda: Trump'tan Askeri Müdahale! Neler Oluyor?
Los Angeles, namı diğer "Melekler Şehri," son günlerde yaşanan olaylarla adeta bir dönüm noktasında. Başkan Donald Trump'ın göçmenlere yönelik baskınlara karşı düzenlenen protestolara sert tepki göstermesiyle birlikte, bölgeye binlerce Ulusal Muhafız ve deniz piyadesi gönderildi. Bu durum, hukuki ve tarihsel açıdan tartışmaları da beraberinde getirdi. Peki, Los Angeles'ta neler oluyor ve bu durum nereye varacak?
Los Angeles'ta Neler Oluyor?
1992 yılında yaşanan Rodney King olayları ve sonrasında çıkan isyanlar, Los Angeles tarihinde derin izler bırakmıştı. O dönemde de Ulusal Muhafızlar göreve çağrılmış ve şehir savaş alanına dönmüştü. Bugün ise durum farklı. Protestolar, polisin değil, göçmenleri hedef alan ICE ajanlarının uygulamalarına karşı düzenleniyor. En önemli fark ise Kaliforniya Valisi Gavin Newsom'ın bu askeri konuşlandırmayı reddetmesi. Trump, valiyi yok sayarak asker gönderme kararı aldı.
Trump'ın bu hamlesi, sadece bir güvenlik sorunu olarak değil, aynı zamanda siyasi bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, bu tür protestoları bastırmak, Trump için hem otoritesini gösterme hem de Demokratlar üzerindeki baskıyı artırma amacı taşıyor. Los Angeles'ın uzun süredir Demokrat Parti'nin kalesi olması ve Kaliforniya'nın göçmen dostu politikaları, Trump'ın muhafazakar gündeminin tam karşısında yer alıyor.
Protestolar Nasıl Başladı?
Protestolar, ICE'ın restoranlardan, Home Depot gibi hipermarketlere kadar geniş bir alanda gerçekleştirdiği baskınlar sonrasında patlak verdi. SEIU sendikasının başkanı da dahil olmak üzere birçok kişinin gözaltına alınması, tepkileri daha da artırdı. Göçmen savunucuları, özellikle Latin nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yaşayan ailelerin evlerinden çıkmaya korktuğunu belirtiyor. Belediye Başkanı Karen Bass, şehirde "korkunun hakim" olduğunu ifade ederken, Trump yönetimi baskıları artırmakta kararlı görünüyor.
- ICE baskınları protestoları tetikledi.
- Gözaltılar tepkileri artırdı.
- Halk arasında korku hakim.
Trump, Ulusal Muhafızları 10 U.S. Code § 12406 maddesi kapsamında çağırdığını belirtiyor. Ancak bu madde, yalnızca 'isyana benzer tehditlerde' devreye giriyor. Kaliforniya eyaleti ise gösterilerin bu ölçekte olmadığını savunarak, federal müdahalenin yasal zemini olmadığını iddia ediyor. Vali Newsom, Trump'ın bu adımının 'devlet otoritesini gasbetmek' anlamına geldiğini belirterek federal mahkemede dava açtı.
Gelecekte Neler Olabilir?
Olayların yeniden şiddetlenip şiddetlenmeyeceği henüz belirsiz. Ancak ICE baskınlarının devam etmesi, gerginliğin süreceğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, bu tür müdahalelerin en tehlikeli sonuçlarından biri, kolluk kuvvetleriyle halk arasında geri dönülmez bir kopuşa yol açması. Sosyal medyada yayılan görüntüler, protestoları olduğundan çok daha tehditkar göstererek Trump'ın "kaos var, ben düzen için geldim" söylemini destekliyor.
Los Angeles'taki gelişmeler, sadece bu şehrin değil, Amerika'daki güç mücadelesinin, demokrasi sınavının ve göçmenlik politikasının nasıl bir yöne gideceğinin de bir göstergesi olabilir. Trump'ın Los Angeles'taki Ulusal Muhafızların tehlike geçene kadar kentte görev yapmaya devam edeceğini açıklaması, durumun ciddiyetini koruduğunu gösteriyor. Bu olaylar, Amerika'nın geleceği için önemli bir dönüm noktası olabilir.