Boşanmada Arabuluculuk Şoku! Kadınlar Neden Ayağa Kalktı?
Gündem

Boşanmada Arabuluculuk Şoku! Kadınlar Neden Ayağa Kalktı?


12 August 20255 dk okuma10 görüntülenmeSon güncelleme: 13 August 2025

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un boşanma davaları öncesinde arabuluculuk uygulamasının gündeme gelebileceğini belirtmesi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle kadın dernekleri ve hukukçular, bu yöntemin şiddet ve güç dengesizliği olan ilişkilerde ciddi riskler taşıdığını vurgulayarak tepkilerini dile getirdiler. Peki, arabuluculuk boşanma davalarında ne gibi sorunlara yol açabilir? Kadın örgütleri neden bu kadar endişeli?

Arabuluculuk Nedir ve Boşanma Davalarında Nasıl Uygulanabilir?

Arabuluculuk, tarafların bir araya gelerek, bağımsız bir arabulucu eşliğinde, karşılıklı rızalarıyla bir çözüme ulaşmaya çalıştıkları bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Genellikle ticari davalar, işçi-işveren uyuşmazlıkları gibi konularda sıklıkla başvurulan bu yöntem, boşanma davalarında da uygulanabilirliği tartışma konusu olmuştur. Adalet Bakanı Tunç, arabuluculuğun, aile içi sorunların daha hızlı ve uzlaşmacı bir şekilde çözülmesine katkı sağlayabileceğini savunuyor. Ancak, bu durumun her aile yapısı için uygun olmadığı ve özellikle şiddet mağduru kadınlar açısından riskler taşıdığı belirtiliyor.

  • Arabuluculuk, tarafların rızasıyla gerçekleşir.
  • Bağımsız bir arabulucu süreci yönetir.
  • Amaç, tarafların ortak bir noktada buluşmasını sağlamaktır.

Kadın Örgütlerinin Tepkisi: Şiddet Mağdurları İçin Risk Mi?

Kadın dernekleri ve hukukçular, arabuluculuk yönteminin, özellikle şiddet, tehdit veya baskı altında olan kadınlar için ciddi bir tehlike oluşturabileceğine dikkat çekiyorlar. Bu tür durumlarda, kadının özgür iradesiyle hareket etmesi mümkün olmayabilir ve arabuluculuk süreci, kadının aleyhine sonuçlanabilir. Kadın örgütleri, arabuluculuğun, erkek şiddetini meşrulaştırabileceği ve kadınların haklarını koruma mekanizmalarını zayıflatabileceği endişesini taşıyorlar. Bu nedenle, boşanma davalarında arabuluculuk uygulamasının, çok dikkatli ve titiz bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Türkiye'de aile içi şiddet, ne yazık ki, hala ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Kadınların büyük bir bölümü, eşlerinden veya partnerlerinden fiziksel, psikolojik veya ekonomik şiddet görüyor. Bu nedenle, boşanma davaları, kadınların şiddetten kurtulmaları ve yeni bir hayata başlamaları için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, arabuluculuk gibi yöntemler, bu süreci daha da zorlaştırabilir ve kadınların haklarını tehlikeye atabilir.

Sonuç olarak, Adalet Bakanı'nın boşanma davalarında arabuluculuk uygulamasının gündeme getirmesi, kadın hakları savunucuları ve hukukçular arasında büyük bir tartışma yaratmıştır. Arabuluculuğun, bazı durumlarda faydalı olabileceği düşünülse de, şiddet mağduru kadınlar için ciddi riskler taşıdığı ve bu nedenle çok dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu konuda, kadın örgütlerinin ve hukukçuların görüşleri dikkate alınarak, kadınların haklarını koruyacak ve şiddeti önleyecek mekanizmaların güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.