ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasını içeren barış planı, İsrail tarafından kabul edilirken, Avrupa ülkeleri ve Filistin yönetiminden peş peşe destek açıklamaları geldi. Ancak, bazı Avrupa ülkelerinden gelen eleştirel sesler, planın kıta genelinde bir fikir ayrılığına yol açtığını gösteriyor. Peki, bu plan Avrupa'yı gerçekten ikiye mi bölüyor? İşte detaylar...

Gazze Planına Destek Veren Avrupa Ülkeleri

Pek çok Avrupalı lider, Trump'ın Gazze planını "eşsiz bir fırsat" olarak nitelendirerek Hamas'ı kabul etmeye çağırdı. Bu liderler, planın bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için önemli bir adım olduğunu vurguladı. Özellikle, Almanya ve İngiltere gibi ülkeler, planın uygulanması için ellerinden gelen desteği vereceklerini açıkladılar. Bu ülkeler, ateşkesin sağlanması ve rehinelerin serbest bırakılması için tüm tarafların sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.

Avrupa Birliği de planı destekleyen bir açıklama yaparak, tüm taraflara yapıcı bir tutum sergileme çağrısında bulundu. AB, planın uygulanması için diplomatik çabalarını sürdüreceğini ve bölgedeki insani krize çözüm bulunması için her türlü desteği sağlayacağını belirtti.

Planı destekleyen ülkelerin ortak noktası, Gazze'deki insani durumun vahameti ve bölgede kalıcı bir çözüm bulunması gerektiği konusunda hemfikir olmaları. Bu ülkeler, Trump'ın planının bu hedeflere ulaşmak için önemli bir fırsat sunduğuna inanıyor.

Eleştirel Yaklaşan Avrupa Ülkeleri

Ancak, bazı Avrupa ülkeleri Trump'ın Gazze planına daha temkinli yaklaşıyor. Bu ülkeler, planın bazı eksiklikleri olduğunu ve Filistinlilerin haklarını yeterince korumadığını savunuyor. Özellikle, İspanya ve İrlanda gibi ülkeler, planın adil ve kalıcı bir çözüm için yeterli olmadığını belirterek, daha kapsamlı bir müzakere sürecinin başlatılması gerektiğini vurguladı.

Bu ülkeler, planın sadece ateşkes ve rehine takasını hedeflediğini, ancak Gazze'deki temel sorunları çözmediğini savunuyor. Özellikle, Gazze'nin yeniden imarı, sınırların açılması ve Filistinlilerin ekonomik kalkınması gibi konuların plana dahil edilmediği eleştirisi getiriliyor. Ayrıca, planın İsrail'in güvenlik endişelerini ön planda tuttuğu, ancak Filistinlilerin haklarını yeterince gözetmediği de eleştirilen noktalar arasında.

Eleştirel yaklaşan ülkeler, uluslararası toplumun daha aktif bir rol oynaması gerektiğini ve adil bir çözüm için tüm tarafların katılımıyla bir müzakere sürecinin başlatılması gerektiğini savunuyor.

Trump'ın Gazze planı, Avrupa'da farklı tepkilere yol açtı. Destekleyen ülkeler, planın bölgede kalıcı bir barış için önemli bir fırsat sunduğuna inanırken, eleştirel yaklaşan ülkeler, planın eksiklikleri olduğunu ve Filistinlilerin haklarını yeterince korumadığını savunuyor. Avrupa'daki bu fikir ayrılığı, planın uygulanması ve bölgede kalıcı bir çözüm bulunması sürecini zorlaştırabilir. Uluslararası toplumun bu farklı görüşleri dikkate alarak, adil ve kalıcı bir çözüm için tüm tarafların katılımıyla bir müzakere sürecini başlatması büyük önem taşıyor.