ABD İran Gerilimi: Şah'tan Bombaya Uzayan İlişki Tarihi!
Dünya

ABD İran Gerilimi: Şah'tan Bombaya Uzayan İlişki Tarihi!


22 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 22 June 2025

ABD ve İran arasındaki ilişkiler, inişli çıkışlı bir seyir izleyerek günümüze kadar gelmiştir. Bir zamanlar müttefik olan iki ülke, İran İslam Devrimi'nden sonra düşman saflara ayrılmıştır. Peki, bu dönüşümün ardında yatan sebepler nelerdir? Şah dönemindeki yakın ilişkiler nasıl bozuldu ve ABD-İran gerilimi nasıl tırmandı? İşte bu soruların cevaplarını arayacağımız bir tarih yolculuğu.

Şah Dönemi: Müttefiklikten İlk Çatlaklara

İran'ın modernleşme çabaları ve petrol kaynakları üzerindeki kontrol mücadelesi, ABD'nin bölgeye olan ilgisini artırmıştı. Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin Batı yanlısı politikaları, ABD ile İran arasında güçlü bir ittifakın kurulmasına zemin hazırladı. Ancak, bu dönemde İran toplumunda yükselen hoşnutsuzluk ve Şah'ın otoriter yönetimi, gelecekteki devrimin tohumlarını atıyordu. ABD'nin Şah'a olan desteği, İran halkının bir kesimi tarafından eleştiriliyordu ve bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerde ilk çatlakların oluşmasına neden oluyordu.

Şah döneminde ABD ve İran arasındaki yakınlaşmanın bazı önemli noktaları şunlardır:

  • Askeri İşbirliği: ABD, İran'a önemli miktarda askeri teçhizat ve eğitim desteği sağlıyordu.
  • Ekonomik İlişkiler: ABD, İran'ın petrol endüstrisine yatırım yapıyor ve iki ülke arasındaki ticaret hacmi giderek artıyordu.
  • Siyasi Destek: ABD, Şah'ın yönetimine uluslararası alanda destek veriyor ve İran'ın bölgesel politikalarına arka çıkıyordu.

Devrim Sonrası Düşmanlık: Fordo Nükleer Tesisi ve Tırmanan Gerilim

1979'da gerçekleşen İran İslam Devrimi, bölgedeki dengeleri tamamen değiştirdi. Ayetullah Humeyni liderliğindeki yeni rejim, ABD'yi "Büyük Şeytan" olarak ilan etti ve Batı karşıtı bir politika izlemeye başladı. ABD'nin İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımlar ve iki ülke arasındaki karşılıklı suçlamalar, ilişkileri daha da gerginleştirdi. Özellikle İran'ın nükleer programı, ABD ve Batı dünyası için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Fordo nükleer tesisi gibi tesisler, uluslararası arenada tartışma konusu oldu ve ABD'nin askeri müdahale olasılığı sık sık gündeme geldi.

İran'ın nükleer programıyla ilgili endişeler şu noktalarda yoğunlaşıyor:

  • Nükleer Silah Üretimi: İran'ın nükleer silah üretme potansiyeli, bölgedeki güç dengelerini bozabileceği endişesi yaratıyor.
  • Uluslararası Güvenlik: İran'ın nükleer programı, uluslararası güvenlik açısından bir tehdit olarak algılanıyor.
  • Bölgesel İstikrar: İran'ın nükleer silah sahibi olması, bölgedeki diğer ülkelerin de nükleer silahlanma yarışına girmesine neden olabilir.

ABD ve İran arasındaki gerilim, günümüzde de devam etmektedir. İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği, bölgedeki istikrar ve küresel güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle nükleer anlaşma müzakerelerinin akıbeti, bu gerilimin seyrini belirleyecektir. Unutulmamalıdır ki, diyalog ve diplomasi, bu karmaşık sorunun çözümünde en etkili yollardır.