Günümüzde yapay zekânın hızla gelişimi, beraberinde felsefi, etik ve teolojik tartışmaları da getiriyor. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı hocalarından Prof. Dr. Mehmet Bulgen, yapay zekanın dinlerin kurtuluş teorilerini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyor ve transhümanizm örneğini veriyor. Peki, yapay zeka gerçekten inanç sahibi olabilir mi? İşte detaylar...
Yapay Zeka ve İslam: Yeni Bir Bakış Açısı
Prof. Dr. Mehmet Bulgen, editörlüğünü yaptığı "Yapay Zekâ ve İslam" kitabıyla bu konuyu geniş bir perspektiften ele alıyor. Kitapta alanında uzman 21 araştırmacının 20 makalesi yer alıyor. Bulgen'e göre, yapay zeka İslam düşüncesindeki temel kavramları yeniden gözden geçirmemize neden olabilir. Örneğin, "İnsan nedir?", "Bilinç nedir?", "İnsanın sorumluluğu nedir?" gibi sorular, yapay zeka teknolojisiyle birlikte yeni bir anlam kazanıyor.
Bulgen, yapay zekanın İslami ilimler alanında araştırma yönünden sağladığı imkanlara da dikkat çekiyor. Ancak, bu teknolojinin etik boyutunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Yapay zeka, İslam dininin temel prensiplerine uygun bir şekilde kullanılmalı ve istismara açık bir alan olmamalıdır.
Güçlü Yapay Zeka ve İnanç Tartışması
Makinelerin insan düzeyinde düşünme yeteneğine sahip olabileceği tartışılırken, "Makineler inanç sahibi olabilir mi?" sorusu da gündeme geliyor. Prof. Dr. Bulgen, bu sorunun kritik olduğunu ve yapay zekanın konumuna bakmamız gerektiğini söylüyor. Mevcut yapay zeka modelleri, büyük miktarda veriyi işleyerek anlamlı çıktılar üretebiliyor. Ancak, "yapay genel zeka" veya "güçlü yapay zeka" olarak adlandırılan daha ileri seviyelerde, yapay zeka bilinç kazanabilir ve insana benzer duygulara sahip olabilir.
Bulgen, "Eğer yapay zeka, güçlü yapay zeka seviyesine gelirse -ki birçok uzman bunun gerçekleşebileceğini söylüyor- İslam dini de genelde mükellefiyetin, sorumluluğun esasını akla sahip olmak olarak belirler, akıl birinci derecede koşuldur. Biz yapay zekanın bu şekilde bir akla sahip olduğunu düşündüğümüzde, 'Makinalar inanç sahibi olabilir mi?' sorusu da artık meşru hale geliyor," diyor.
İslam'ın Yapay Zeka'ya Bakışı
İslam dini, insanın aklına önem verir ve yapay zeka gibi teknolojilerin gelişmesini destekler. Ancak, bu teknolojilerin kullanımında etik ilkeler gözetilmelidir. Yapay zeka, hayatın korunması, malın korunması ve dinin korunması gibi temel prensiplere uygun bir şekilde kullanılmalıdır. Aksi takdirde, yapay zeka istismara açık bir hale gelebilir ve dini değerlere zarar verebilir.
- Tıp alanında faydalı kullanımları
- Ekonomide sağladığı kolaylıklar
- Askeri alanda sağladığı güvenlik
Prof. Dr. Bulgen, yapay zeka araştırmalarının teşvik edilmesi gerektiğini ve bu teknolojinin dini değerlerle birlikte dini yaşam ve pratikler için avantajlar sağlayabileceğini belirtiyor. Ancak, yapay zekanın amaç olmaktan ziyade, insanları kurtuluşa ulaştıracak bir araç olarak görülmesi gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, yapay zeka teknolojisi büyük bir potansiyele sahip olsa da, etik çerçevesi çizilmelidir. Mahremiyetin ihlali, taraflı algoritmalar, dezenformasyon gibi sorunlara karşı tedbirler alınmalıdır. Aksi takdirde, yapay zeka insanları manipüle edebilir ve dini değerlere zarar verebilir. Bu nedenle, İslami hassasiyetleri de göz önüne alarak kendi yapay zeka teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor.