Gazeteci Tuğçe Yılmaz'ın dün İstanbul Kadıköy'de gözaltına alınması büyük yankı uyandırmıştı. Bianet editörü olan Yılmaz, savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltı gerekçesi ve sonrasında yaşananlar hakkında tüm detaylar haberimizde.

Tuğçe Yılmaz Neden Gözaltına Alındı?

Bianet'in haberine göre, Tuğçe Yılmaz'a "Türkiyeli Ermeni gençler anlatıyor: 109 yıldır süren yas" başlıklı haberi nedeniyle soruşturma açılmış ve bu soruşturma davaya dönüştürülmüştü. Ancak Yılmaz'a bu durumla ilgili herhangi bir bildirim yapılmamıştı. İfadesinde suçlamaları reddeden Yılmaz, şunları söyledi: "Haberimin TCK’nin 301. maddesi ile hiçbir bağlantısı yoktur. Mesleğimin gerekleri vardır ve mesleki haklarım Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Haberi de bu kapsamda yaptım. İçeriğinde sadece röportaj yaptığım kişilerin beyanlarına yer verdim. Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini aşağılamak gibi bir kastım yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum."

Avukatından Sert Tepki

Yılmaz'ın avukatlarından Mutlu Serbest, Basın Kanunu'nun 26. maddesini hatırlatarak, gazetelerde yayınlanan haberlere kamu davası açılmasını öngören 4 ile 6 aylık sürenin aşıldığını vurguladı. Avukat Elif Ergin ise, Yılmaz hakkında haftada 1 gün imza atma suretiyle adli kontrol hükümleri uygulandığını belirterek, yaşanan süreci şu sözlerle eleştirdi: "Usule uygun çağrılması halinde gelip ifadesini verebilecek bir gazeteci iken hakkında yakalama kararı çıkartılması usule aykırı olduğu gibi yakalandığında Cumhuriyet Başsavcılığınıza müracaat etmesi konusunda taahhüt alınarak serbest bırakılması gerekirken, her hafta Pazartesi günü imza atmaya gittiği karakolda Salı günü yakalanarak 1 gece gözaltında kalmıştır. Sabah yanlış adliyeye götürülmüştür. En temel hakları ihlal edilmiştir."

Basın Özgürlüğü Tartışması

Tuğçe Yılmaz'ın gözaltına alınması, Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok gazeteci ve sivil toplum kuruluşu, olaya tepki göstererek basın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı. Türkiye'de gazetecilerin karşılaştığı zorluklar ve ifade özgürlüğüne yönelik baskılar, uluslararası platformlarda da sıkça dile getiriliyor.

Tuğçe Yılmaz'ın serbest bırakılması sevindirici olsa da, yaşanan bu olay basın özgürlüğünün ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Gazetecilerin görevlerini yaparken karşılaştıkları engellerin aşılması ve ifade özgürlüğünün güvence altına alınması, demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarından biridir.