Saraçhane'de Yükselen Adalet Çığlığı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanması, Türkiye'deki sessizliği delen bir kıvılcım oldu. CHP'nin "Bayrağını al, gel" çağrısıyla Saraçhane'de toplanan kalabalık, adaletsizliğe karşı ortak bir duruş sergiliyor. Ancak bu direniş, Gezi'den ve Cumhuriyet Mitingleri'nden farklı bir profile sahip.
Gençlerin Öfkesi ve Politik Bilinç
Saraçhane'deki protestolara katılan gençlerin büyük çoğunluğu, lise ve üniversite öğrencilerinden oluşuyor. Gezi'den farklı olarak bu gençlerin öne çıkan özellikleri şunlar:
- Kaybedecek bir şeyleri olmaması ve korkusuzca hareket etmeleri
- Devletin baskıcı politikalarına rağmen mizah ve yaratıcılıkla direnişi sürdürmeleri
- Politik örgütlenmelere dahil olmasalar da güçlü bir itiraz kültürüne sahip olmaları
Cinsiyetçi Dil: Direnişin Gölgesi
Protestoların en büyük sorunlarından biri, cinsiyetçi dilin yaygınlığı. Kadınları aşağılayan ifadelerin sıradanlaşması, toplumsal eşitlik mücadelesine zarar veriyor. Dilin değişmesi gerektiğini vurgulayan aktivistler, şu noktalara dikkat çekiyor:
- Cinsiyetçi küfürler, egemen ideolojinin bir yansımasıdır.
- Adalet talebiyle yola çıkan bir hareketin, adaletsiz bir dille konuşması çelişkidir.
- CHP'li kadınların sesinin daha fazla duyulması, dilin dönüşümüne katkı sağlayabilir.
Dilek İmamoğlu'nun "Yenileceksiniz" sözleri, direnişin sembolü haline gelirken, gençlerin sokaklardaki varlığı geleceğe dair umut veriyor. Ancak bu umudun, cinsiyetçi pratiklerle gölgelenmemesi gerekiyor. Toplumsal değişim, dilin dönüşümünden geçiyor.