Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Ukrayna krizine dair ateşkes umutlarının yeniden canlandığı bu görüşmede, Putin, Trump'a ABD'nin Rusya ile Ukrayna arasındaki doğrudan müzakerelere verdiği destekten dolayı teşekkür etti.

Ukrayna Krizi: İstanbul Görüşmeleri Umut Mu Vadediyor?

Putin, Trump ile yaptığı iki saati aşkın telefon görüşmesinin ardından Soçi'de basın mensuplarına konuştu. Görüşmenin son derece bilgilendirici ve açık bir şekilde gerçekleştiğini belirten Putin, bu durumun faydalı olduğunu vurguladı. Ukrayna'da belirli bir süreliğine ateşkes için "uygun anlaşmalara" varılması gerektiğine dikkat çeken Putin, İstanbul'da Ukrayna ile temasların yeniden başlamasının tarafların doğru yolda olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Putin, Rusya ve Ukrayna'nın tüm taraflar için uygun tavizler bulması gerektiğini belirterek, görüşmenin yapıcı olduğunu ve kıymetli bulduğunu söyledi. Rusya'nın tutumunun açık olduğunu ve krizin temel nedenlerini ortadan kaldırmanın en önemli şey olduğunu vurguladı.

• Ateşkes sağlanmalı
• Müzakereler devam etmeli
• Taraflar taviz vermeli

Trump'tan Ateşkes Çağrısı: Savaşın Sonu Yaklaşıyor mu?

ABD Başkanı Donald Trump da görüşmeye dair açıklamalarda bulundu. Putin ile yaptığı iki saatlik görüşmenin ruhunun ve tonunun mükemmel olduğunu belirten Trump, Rusya ve Ukrayna'nın derhal ateşkes ve daha da önemlisi savaşın sonu için müzakerelere başlayacağını söyledi. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunda savaşın sona erebileceği yönünde umutları artırdı.

Tarafların açıklamaları doğrultusunda, Ukrayna krizinin çözümü için diplomatik çabaların yoğunlaştığı görülüyor. İstanbul'da başlayan temasların ve liderler arasındaki doğrudan iletişimin, kalıcı bir barışın sağlanmasına katkı sağlaması bekleniyor.

Görüşmenin Sonuçları ve Beklentiler

Putin ve Trump arasındaki bu önemli telefon görüşmesi, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik umutları artırmış durumda. İki liderin yapıcı yaklaşımları ve ateşkes çağrıları, diplomatik sürecin hızlanmasına katkı sağlayabilir. Ancak, kalıcı bir barışın sağlanması için tarafların taviz vermesi ve krizin temel nedenlerinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmeler ve müzakereler, sürecin nasıl ilerleyeceğini belirleyecek.