Paris'teki dünyaca ünlü Louvre Müzesi, akıl almaz bir soygunla sarsıldı. 19 Ekim sabahı yaşanan olayda, tarihi değeri yüksek mücevherler çalındı ve dört soyguncuyu yakalama çalışmaları devam ediyor. Olay, Fransa'da büyük yankı uyandırırken, güvenlik önlemlerine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.

Louvre'da Neler Yaşandı?

Soygunla ilgili soruşturmayı Fransız yetkililer yürütüyor. Ancak, uluslararası bir bağlantı şüphesi üzerine Interpol de devreye girebilir. Interpol, çalınan mücevherlerin veri tabanına eklendiğini doğruladı. Fransa Adalet Bakanı Gérald Darmanin, soygunun ülkenin en köklü kurumlarından birindeki ciddi güvenlik zaaflarını ortaya koyduğunu belirtti. Darmanin, "Fransız halkı, soyulduğunu hissediyor," dedi.

Çalınan eserler arasında şunlar bulunuyor:

• 19. yüzyıl Fransız kraliçeleri Marie-Amélie ve Hortense'ye ait safir taç, kolye ve tek küpe
• Napolyon Bonapart'ın ikinci eşi İmparatoriçe Marie-Louise'in zümrüt seti
• Bir relik broş ile İmparatoriçe Eugénie'ye ait taç ve fiyonk biçimli broş

Olayın "yüzyılın soygunu" olarak nitelendirilmesi, Fransa kamuoyundaki şaşkınlığı ve öfkeyi gözler önüne seriyor. Hükümet, müzelerde yeterli güvenlik önlemleri alınmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

Siyasi Tepkiler ve Güvenlik Açığı İddiaları

Soyguna siyasi arenadan da sert tepkiler geldi. Cumhuriyetçiler Partisi (LR) Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı François-Xavier Bellamy, Fransa'nın en değerli varlığı olan mirasını koruyamamasının bir başarısızlık olduğunu söyledi. Ulusal Birlik (RN) Partisi Başkan Yardımcısı Sebastien Chenu ise soygunun, ülkenin kırılgan ulusal bağlamını yansıttığını ifade etti. Komünist Parti (PC) Sözcüsü Ian Brossat, soygunun Fransa'yı utanç verici bir duruma düşürdüğünü belirtti ve Kültür Bakanı'na somut plan sunması çağrısında bulundu.

Sayıştayın hazırladığı ön raporda, müzeye güvenlik standartlarına uygun teknik donanımların sağlanmasında gecikmeler yaşandığı ve bu durumun güvenlik açığı yarattığı belirtildi. Raporda, soygunun gerçekleştiği Apollon Galerisi'ndeki salonların üçte birinde güvenlik kamerası olmadığı da vurgulandı.

Müze çalışanları, haziran ayında "aşırı kalabalık ve personel eksikliği" gerekçesiyle greve gitmişti. Sendikalar, kitlesel turizmin güvenlik zafiyetlerine yol açtığını savunuyor.

Louvre Müzesi'nde yaşanan bu büyük soygun, sadece Fransa'yı değil, tüm dünyayı şoke etti. Çalınan tarihi eserlerin bulunması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için çalışmalar sürerken, olay müzelerin güvenliği konusundaki tartışmaları da alevlendirdi. Umuyoruz ki bu üzücü olaydan ders çıkarılır ve benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemler alınır.