Orta Doğu'da tansiyon giderek yükselirken, ABD'nin 21 Haziran'da İran'daki üç nükleer tesisi hedef almasıyla olaylar farklı bir boyut kazandı. İddialara göre B-2 hayalet bombardıman uçaklarıyla gerçekleştirilen operasyonda, yer altı hedeflerini yok etmek amacıyla geliştirilen GBU-57 "sığınak delici" bombalar kullanıldı. ABD'nin "tam isabet" açıklamalarına karşın, İran'dan gelen "hasar sınırlı" açıklamaları ise kafaları karıştırdı. Ancak, yayınlanan uydu görüntüleri, özellikle Fordo ve İsfahan tesislerinde ciddi yapısal hasar izlerini gözler önüne seriyor.

Fordo Saldırıya Hazır mıydı? İşte Uydu Görüntüleri

Fordo'daki uydu görüntüleri, nükleer tesisin bulunduğu dağ yamacında toprakla kapatılmış tünel girişlerini ve kül benzeri bir tabakayı ortaya koyuyor. Uzmanlar, İran'ın saldırı öncesinde uranyum malzemelerini tahliye ettiğini ve tünelleri sızmaları engellemek için toprakla kapattığını düşünüyor. Bu durum, İran'ın olası bir saldırıya karşı önceden hazırlık yaptığına işaret ediyor olabilir. İran'ın bu hazırlığı, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilecek bir adım olarak değerlendiriliyor.

Middlebury Enstitüsü uzmanı Jeffrey Lewis, İran'ın bu süreçte "nükleer körebe" oynadığını savunarak, malzeme ve altyapı taşımalarının önceden yapıldığını, bunun da saldırıya hazırlık yapıldığını gösterdiğini belirtti.

• Tünel girişlerinin toprakla kapatılması
• Uranyum malzemelerinin tahliyesi
• Saldırı öncesi hazırlık iddiaları

İsfahan'da Büyük Yıkım: Uranyumun Akıbeti Ne Oldu?

İsfahan'daki büyük nükleer araştırma kompleksinde ise durum daha vahim. Uranyum dönüştürme tesisinin ağır hasar gördüğü ve faaliyetlerin durduğu bildiriliyor. Uydu görüntülerinde gömülmüş tünel girişleri ve enkaz yığınları dikkat çekiyor. En önemli soru ise şu: İran'ın yüksek oranda zenginleştirilmiş yaklaşık 900 pound uranyumunun akıbeti ne oldu? Bu uranyumun nerede olduğu ve ne amaçla kullanılacağı, uluslararası toplumun en büyük endişelerinden biri haline gelmiş durumda. Bu durum, bölgedeki nükleer silahlanma tehlikesini de beraberinde getiriyor.

Deniz Analizleri Merkezi'nden Decker Eveleth "İsfahan NTC'nin yıkılması programı geriye götürecek, ancak tek tek makine parçaları muhtemelen çıkarılmış, ancak hepsi değil" dedi.

13 Haziran'daki ilk saldırılarda hedef olan Natanz tesisi de büyük hasar almış durumda. Özellikle elektrik altyapısı ve yer üstü santrifüj tesisi yok edilirken, yer altındaki zenginleştirme alanı da darbe aldı.

İran ve ABD arasındaki bu nükleer gerilim, bölgedeki istikrarı tehdit ederken, uluslararası toplumun da dikkatli bir şekilde izlediği bir süreç haline geldi. Tarafların atacağı adımlar, Orta Doğu'nun geleceği açısından büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, İran'ın Fordo'daki sürpriz hamlesi ve ABD saldırısı öncesine ait uydu görüntüleri, bölgedeki nükleer gerilimin ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İran'ın nükleer programı ve olası bir saldırıya karşı aldığı önlemler, uluslararası toplumun dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu durum, bölgedeki istikrarı tehdit ederken, tarafların atacağı adımlar Orta Doğu'nun geleceğini şekillendirecek gibi görünüyor.