İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve sonrasında tutuklanmasıyla devam eden protestolara katılan 33 kişi hakkında açılan dava, bugün İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 'Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet' suçundan yargılanan sanıklar, 17 Ekim 2025 tarihine ertelenen duruşmada savunmalarını yaptı.
Protestoların Arka Planı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürüttüğü soruşturmalar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ve ardından tutuklanmasına yol açmıştı. Bu gelişmeler üzerine, çeşitli gruplar ve vatandaşlar, İstanbul'un farklı noktalarında izinsiz gösteri yürüyüşleri düzenlemişti. İşte bu gösterilere katılan 33 kişi, bugün hakim karşısına çıktı.
Duruşma, salon kapasitesinin yetersiz olması nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin salonunda yapıldı. Sanıklar, avukatları aracılığıyla savunmalarını yaparken, mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve delillerin incelenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Sanıkların İddiaları ve Savunmaları
Haklarında 6'şar aydan 3'er yıla kadar hapis cezası istenen sanıklar, protestolara katılma gerekçelerini ve suçlamalara karşı savunmalarını mahkemeye sundular. Bazı sanıklar, protestolara katılmadıklarını, sadece olay yerinden geçtiklerini iddia ederken, bazıları ise ifade özgürlüğü kapsamında protesto hakkını kullandıklarını savundu. Sanık avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve delillerin yetersiz olduğunu belirterek beraatlerini talep etti.
Duruşma sırasında gergin anlar yaşanırken, sanık yakınları ve avukatlar, mahkeme heyetine tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, tarafları sakin olmaya davet ederek, adil bir yargılama yapacaklarını vurguladı.
Duruşma Sonrası Beklentiler
17 Ekim 2025 tarihine ertelenen duruşma, kamuoyunda büyük merak uyandırıyor. Sanıkların geleceği, mahkemenin vereceği karara bağlı olacak. Bu dava, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Mahkeme sürecinin nasıl ilerleyeceği ve sonucunda nasıl bir karar çıkacağı, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.
Bu davanın sonucu, benzer olaylara karışan diğer kişilerin yargılanma süreçleri için de emsal teşkil edebilir. Hukukçular, mahkemenin vereceği kararın, Türkiye'deki hukuk sistemi ve demokrasi anlayışı açısından önemli bir gösterge olacağını belirtiyor.
