İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Teftiş Kurulu'nun hazırladığı çarpıcı rapor, AKP döneminde kamu kaynaklarının bir vakfın hizmetine nasıl sunulduğunu gözler önüne serdi. Skandal, bir gençlik merkezi projesiyle başladı, trampa adı altında yapılan şüpheli işlemlerle devam etti ve nihayetinde TÜGVA'ya yapılan özel bir satışla zirveye ulaştı. Bu süreçte, kamu yararı gözetilmeden yapılan işlemlerin toplam değerinin 30 milyon TL'yi aştığı iddia ediliyor.

TÜGVA'ya Kıyak mı Geçildi?

İBB Teftiş Kurulu raporuna göre, süreç şöyle işledi: İlk olarak, bir gençlik merkezi projesi için ayrılan kamu arazisi, "trampa" adı altında KİPTAŞ'a devredildi. Ardından, KİPTAŞ bu araziyi TÜGVA'ya sattı. Raporda, bu işlemlerin piyasa değerinin altında yapıldığı ve kamu zararının oluştuğu belirtiliyor. Özellikle trampa işleminin şeffaf bir şekilde yapılmadığı ve rekabet koşullarının sağlanmadığı vurgulanıyor. Bu durum, kamu kaynaklarının usulsüz bir şekilde vakfa aktarıldığı şüphesini doğuruyor.

Peki, bu iddialara İBB ve TÜGVA ne cevap veriyor? İBB yetkilileri, raporun detaylı bir şekilde incelendiğini ve gerekli yasal işlemlerin başlatılacağını belirtiyor. TÜGVA ise henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, vakfa yakın kaynaklar, yapılan işlemlerin yasalara uygun olduğunu ve herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını savunuyor.

Trampa Skandalı: Detaylar Neler?

Trampa, kelime anlamı olarak "mal veya hizmetlerin karşılıklı olarak değiştirilmesi" anlamına gelir. Ancak, bu olayda trampa işleminin nasıl gerçekleştiği ve hangi koşullarda yapıldığı büyük önem taşıyor. İddialara göre, trampa işlemi sırasında arazinin gerçek değeri tespit edilmedi ve piyasa koşullarının altında bir değerle devredildi. Bu durum, kamu zararının oluşmasına neden oldu. Trampa işleminin detayları şu şekilde:

• İlk olarak, İBB'ye ait değerli bir arazi, gençlik merkezi yapılması amacıyla ayrıldı.
• Ardından, bu arazi "trampa" adı altında KİPTAŞ'a devredildi.
• KİPTAŞ, kısa bir süre sonra bu araziyi TÜGVA'ya sattı.
• İddialara göre, trampa ve satış işlemleri piyasa değerinin altında yapıldı.

Sonuç: Hukuki Süreç Başlatılacak mı?

İBB Teftiş Kurulu raporunun ardından, hukuki sürecin nasıl işleyeceği merak konusu. İBB yetkilileri, raporun detaylı bir şekilde incelendiğini ve gerekli yasal işlemlerin başlatılacağını belirtiyor. Eğer rapordaki iddialar doğruysa, sorumlular hakkında soruşturma açılması ve kamu zararının tazmin edilmesi bekleniyor. Bu skandalın, İBB'nin gelecekteki projeleri ve kamuoyu üzerindeki etkisi ise zamanla görülecek. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.