Hemşire İddiası: Gaziantep'te Yoğun Bakımda Ölümcül İğne Şoku!
Gündem

Hemşire İddiası: Gaziantep'te Yoğun Bakımda Ölümcül İğne Şoku!


14 October 20255 dk okuma82 görüntülenmeSon güncelleme: 05 December 2025

Gaziantep'te yaşanan bir olay, sağlık sektöründe büyük bir şok etkisi yarattı. Üç yıl önce geçirdiği trafik kazası sonucu özel bir hastanede tedavi altına alınan Abdurrezzak Baysal'ın ölümüyle ilgili yürütülen davada, bir hemşirenin hastayı iğneyle öldürdüğü iddiası gündeme bomba gibi düştü. Davanın 5. duruşmasında tanık olarak dinlenen bir hasta bakıcının ifadeleri, olayın seyrini tamamen değiştirdi.

Yoğun Bakımda Kan Donduran İddialar

Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tanık olarak ifade veren Sebihat Ö., olay gecesi yoğun bakımda yaşananları tüm detaylarıyla anlattı. Sebihat Ö., "Yoğun bakıma girdiğimizde Aslı hemşire ile maktul arasında bir tartışma yaşanıyordu. Maktul, Aslı hemşireye tükürünce, Aslı hemşire sinirlenip hastanın ağzını pike ile kapattı. Aslı hemşire, ‘Ben sana ne yapacağımı bilirim şimdi' dedi." şeklinde konuştu. Bu sözler, mahkeme salonunda büyük bir şaşkınlık yarattı.

İddiaların devamında, hemşirenin başka bir hastanın entübe ilacından alarak Abdurrezzak Baysal'a enjekte ettiği öne sürüldü. Tanık Sebihat Ö., "Daha sonra Aslı hemşire, oradaki başka bir hastanın entübe ilacından 2 cc alarak ‘Mustafa, Abdurrezzak Baysal'a bunu yap' dedi. İlacın verilmesinden yaklaşık beş-altı dakika sonra hasta fenalaşmaya başladı" ifadelerini kullandı. Bu ifadeler, olayın bir cinayet olabileceği şüphesini güçlendirdi.

Mahkeme Süreci ve Beklentiler

Duruşmaya, maktulün ailesi, avukatları ve hastane yetkililerinin avukatları katıldı. Aile, olayın aydınlatılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor. Mahkeme heyeti, tanık ifadelerinin ardından dosyadaki diğer delilleri de değerlendirerek kararını verecek. Bu olay, sağlık sektöründeki etik değerler ve hasta hakları konusunda ciddi soru işaretleri yaratırken, benzer olayların yaşanmaması için önleyici tedbirlerin alınması gerektiği de vurgulanıyor.

Türkiye'de sağlık sektöründe yaşanan bu tür olaylar, toplumda büyük bir infial yaratıyor. Hastaların güvenliği ve sağlık çalışanlarının sorumlulukları konusunda daha dikkatli olunması gerektiği açıkça görülüyor. Bu tür davaların adil bir şekilde sonuçlanması, toplumun adalete olan inancını güçlendirecek ve benzer olayların önüne geçilmesine katkı sağlayacaktır.

Türkiye'de Sağlık Sektörü ve Güvenlik Önlemleri

Türkiye'de sağlık sektörü, son yıllarda önemli gelişmeler kaydetmiş olsa da, bu tür olaylar sistemdeki bazı eksiklikleri gözler önüne seriyor. Hastaların güvenliği için hastanelerde daha sıkı güvenlik önlemleri alınması, personelin düzenli olarak etik eğitimlerden geçirilmesi ve hasta hakları konusunda farkındalığın artırılması büyük önem taşıyor.

Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda daha proaktif bir rol üstlenerek, hastanelerde denetimleri sıklaştırması ve şeffaflığı artırması gerekiyor. Ayrıca, sağlık çalışanlarının üzerindeki iş yükünün azaltılması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, bu tür olayların yaşanma olasılığını azaltabilir.

Unutulmamalıdır ki, her bireyin sağlık hizmetlerinden güvenli bir şekilde yararlanma hakkı vardır. Bu hakkın korunması, devletin ve sağlık sektörünün en önemli sorumluluklarından biridir. Gaziantep'teki bu olay, sağlık sektöründe daha fazla şeffaflık, hesap verebilirlik ve güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Abdurrezzak Baysal'ın ölümüyle ilgili davanın sonucu, sadece ailesi için değil, tüm toplum için büyük bir önem taşıyor. Adaletin yerini bulması, benzer olayların yaşanmaması için bir umut ışığı olacaktır.