Gazze'de Kadınlara Soykırım mı? Korkunç İddia!
Gündem

Gazze'de Kadınlara Soykırım mı? Korkunç İddia!


13 May 20255 dk okuma98 görüntülenmeSon güncelleme: 11 December 2025

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi'nin yaptığı açıklama, Gazze'deki durumun vahametini gözler önüne seriyor. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde her gün ortalama 21,3 kadını öldürdüğü, yani neredeyse her saat başı bir kadının hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu korkunç rakamlar, kuşatma, açlık ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle yaşamını yitiren binlerce kadını içermiyor bile. Gerçek kayıp sayısının açıklanan istatistiklerin çok üzerinde olabileceği düşünülüyor.

Gazze'de Kadınlar Hedef mi Alınıyor?

Gözlemevi, Gazze'de kadınların her gün ve benzer biçimlerde öldürülmesinin, özellikle annelerin evlerinde, çadır kentlerde, geçici barınma merkezlerinde ya da çocuklarını korumaya çalışırken ve bombardımandan kaçarken hedef alınmasının, kasıtlı bir toplu öldürme politikasına işaret ettiğini vurguluyor. Sahadaki veriler, hamile kadınlar ile küçük çocuklarıyla birlikte olan genç annelerin özellikle hedef alındığını gösteriyor. Bu durum, uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve Filistin toplumunun geleceğini doğrudan tehdit ediyor.

Örgütün saha ekipleri tarafından yapılan tespitlere göre, saldırıların başladığı 582 günlük süre zarfında, çoğu doğurganlık çağındaki binlerce kadın hayatını kaybetti. Bu kadınlar arasında 7.920 annenin, ya evlerinde, ya göç ettikleri çadırlarda ya da bombardımandan kaçmaya çalışırken öldürüldüğü belgelendi.

Gözlemevi ekibinin sahada belgelediği bazı vakalar ise yürekleri dağlıyor:

  • Naife Sadık Zeki Ali Uveyde (24),eşi ve iki kızı Aylul (24 günlük) ile Zeynep (18 aylık),Han Yunus’un Mavasi bölgesindeki çadırlarına düzenlenen doğrudan saldırıda yaşamını yitirdi.
  • Neda Ebu Şekra, eşi ve iki çocuğuyla birlikte benzer koşullarda hayatını kaybetti.
  • Hadice Asaliyye (30) ile eşi ve beş çocuğu, Cebeliye’de çadırlarını hedef alan bir insansız hava aracı saldırısında öldürüldü.

Gazze'de bir binayı hedef alan saldırıdan sağ kurtulan Sabrin Salim'in tanıklığı ise tüyler ürpertici: "Binada yaklaşık 135 kişiydik. 120 kişi öldü. Aralarında bedenleri paramparça olmuş hamile kadınlar da vardı. Manzara dayanılmazdı."

Açlık ve İlaçsızlık: Soykırımın Farklı Bir Yüzü mü?

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, Gazze’de yaklaşık 60 bin hamile kadının, Mart 2024 başından bu yana yardım girişlerinin ve tıbbi bakımın engellenmesi nedeniyle son derece ağır insani koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini bildiriyor. Gözlemevi, bu politikanın 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamında zorla doğum engelleme suçu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Rapora göre, bu uygulamalar arasında doğrudan doğurganlık çağındaki kadınların öldürülmesi, hamilelerin hedef alınması, sağlık altyapısının tahrip edilmesi, ilaçların girişinin engellenmesi ve annelerin aç bırakılması yer alıyor. Bu durumun kadınlar üzerinde hem ölümcül sonuçlar doğurduğu hem de ağır sağlık komplikasyonlarına yol açtığı belirtiliyor.

Gazze'deki annelerin çocuklarını, eşlerini ve evlerini kaybetmeleri, güvenlikten tamamen yoksun kalmaları ve sürekli yerinden edilmeleri nedeniyle şiddetli psikolojik baskı altında yaşadıkları ifade ediliyor. Dört çocuk annesi "Abir H." isimli bir kadının şu sözleri durumu özetliyor: "10’dan fazla kez göç ettik. Çocuklarımı teselli edemiyorum. Her gece bombaların sesiyle uyuyoruz. Korkudan sabah uyanıp onları sağ görememekten ağlıyorum. Artık bir anneyim ama ne yiyeceğim var ne de gücüm kaldı."

Uluslararası Topluma Çağrı: Hesap Sorulmalı!

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi, tüm ülkelere Gazze'deki soykırımı durdurmak, Filistinli sivilleri korumak ve İsrail'in işlediği suçlardan dolayı hesap vermesini sağlamak için acil ve somut adımlar atma çağrısında bulunuyor. Özellikle İsrail Başbakanı ve Savunma Bakanı hakkında çıkarılan uluslararası tutuklama kararlarının uygulanmasının önemine dikkat çekiliyor.

Gözlemevi'nin uluslararası topluma çağrıları şu şekilde:

  • İsrail’e yönelik ekonomik, diplomatik ve askeri yaptırımlar uygulanması
  • Silah ihracat ve ithalatının yasaklanması
  • Siyasi ve askeri desteğin kesilmesi
  • Suçlara karışan İsrailli yetkililerin mal varlıklarının dondurulması
  • Bu kişilere yönelik seyahat yasağı getirilmesi
  • İsrail’e ekonomik ayrıcalık tanıyan ikili ticaret anlaşmalarının askıya alınması

Gözlemevi, cezasızlık politikasının, İsrail'in Filistinlilere yönelik suçlarını sürdürmesine cesaret verdiğini vurguluyor. Uluslararası topluma seslenen kurum, bu örtülü suç ortaklığının sona erdirilmesi ve mağdurlar için adaletin sağlanması gerektiğini ifade ediyor.

7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşta 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybederken, 119 bin 648 kişi de yaralandı. Kuşatma altındaki Gazze'de büyüyen açlık krizi, sivil nüfusun hayatta kalmasını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Gazze'deki bu insanlık dramının son bulması için uluslararası toplumun acil adımlar atması gerekiyor.