Mersin'in Silifke ilçesinde başlayan erik hasadı, üreticiler için beklenmedik bir şokla karşılaştı. Yaşanan don felaketi, erik rekoltesinde ciddi bir düşüşe neden oldu. Bu durum, erik fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasına yol açtı. Kilosu 450 TL'ye kadar çıkan erik, artık lüks tüketim ürünü haline geldi. Üreticiler ve tüccarlar, bu verim düşüklüğünden dolayı büyük endişe duyuyor.

Don Felaketi Erik Üretimini Nasıl Etkiledi?

Silifke'de yaşanan don olayı, özellikle ilkbahar aylarında çiçek açan erik ağaçlarını olumsuz etkiledi. Don, çiçeklerin ve yeni oluşan meyvelerin zarar görmesine neden olarak rekolte kaybına yol açtı. Üreticiler, normal yıllara göre çok daha az erik hasadı yapabildiklerini belirtiyor. Bu durum, hem üreticilerin gelirlerini düşürüyor hem de erik fiyatlarının artmasına neden oluyor.

Erik Fiyatlarındaki Artışın Nedenleri

Erik fiyatlarındaki artışın temel nedeni, rekoltedeki düşüş. Arzın azalmasıyla birlikte talep aynı seviyede kalınca fiyatlar yükseliyor. Ayrıca, eriklerin iç piyasayla birlikte Avrupa ve Orta Doğu'ya ihraç edilmesi de fiyatları etkileyen bir diğer faktör. Yüksek talep, fiyatların daha da artmasına neden oluyor.

Üreticiler Ne Diyor?

Erik üreticileri, yaşadıkları zor durumu şu sözlerle ifade ediyor:

• "Bu yıl don nedeniyle çok büyük kayıp yaşadık. Erik ağaçlarımız çiçek açtıktan sonra don vurdu ve meyveler zarar gördü."
• "Normalde bu dönemde tonlarca erik hasadı yapardık, şimdi ise çok az ürün toplayabiliyoruz."
• "Fiyatlar yüksek olsa da, rekolte düşük olduğu için gelirimiz düştü. Bu durum bizi çok endişelendiriyor."

Yaşanan bu olumsuz gelişmeler, tarım sektöründe iklim değişikliğinin etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Üreticiler, gelecekte benzer sorunlarla karşılaşmamak için önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Mersin'deki erik üreticilerinin yaşadığı bu zorlu süreç, tarım sektöründe iklim değişikliğinin etkilerini açıkça gösteriyor. Don felaketi, sadece erik üreticilerini değil, tüketicileri de olumsuz etkiliyor. Yüksek fiyatlar nedeniyle erik, artık herkesin kolayca ulaşabileceği bir meyve olmaktan çıktı. Bu durum, tarım politikalarının ve iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarının önemini bir kez daha vurguluyor.