
Depremde Yıkılan Apartman: Bilirkişi Raporuna Rağmen Adalet Nerede?
6 Şubat depremlerinin acı izleri hala silinmiyor. Kahramanmaraş'ta yıkılan ve 29 kişinin hayatını kaybettiği Özlem Bayraktar Apartmanı'na ilişkin hazırlanan üçüncü bilirkişi raporu, yeni bir tartışma başlattı. Raporda, yapı müteahhidi, şantiye şefi, statik proje müellifi ve görevli mühendisler "asli kusurlu" bulunurken, ilk iki raporda "tali kusurlu" olarak gösterilen belediye görevlilerine bu son raporda herhangi bir atıf yapılmaması dikkat çekti. Depremzede aileler ise adalet arayışlarını sürdürüyor.
Bilirkişi Raporunda Kimler Suçlu Bulundu?
Pamukkale Üniversitesi'nden 7 akademisyenin hazırladığı bilirkişi raporuna göre, asli kusurlu bulunanlar ve gerekçeleri şöyle:
- Yapı Müteahhidi ve Şantiye Şefi: Binanın taşıyıcı elemanlarını 2007 Deprem Yönetmeliği'ne aykırı şekilde inşa ettikleri için.
- Statik Proje Müellifi: Binanın sismik ağırlığını hatalı hesapladığı ve projenin eksiklikler içerdiği için.
- Statik Fenni Mesul (Yapı Denetim Kuruluşu Yetkilisi): Ruhsat ve inşa sürecinde denetim görevini yerine getirmediği, projenin ve uygulamanın yönetmeliğe aykırı olduğu için.
- Görevli Mühendisler: Denetim sorumluluklarını yerine getirmemeleri ve binanın yapımını yönetmeliğe aykırı şekilde gerçekleştirmeleri nedeniyle.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davada, müteahhit Kadir Atmaca, statik proje müellifi Hikmet Doğanay, şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı ve yapı denetim şirketinin yetkilileri "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan yargılanıyor.
Depremzede Ailelerden Adalet Çağrısı
Depremde anne ve babasını kaybeden Osman Nadir Akıllı, yaşadığı acıyı ve adalet arayışını şu sözlerle dile getirdi:
Tam 31 aydır adalet arıyoruz. Üç bilirkişi raporuna rağmen müteahhit dışında kimse tutuklanmadı, kamu görevlilerinin ifadesi dahi alınmadı. Sorumlular dışarıda dolaşırken biz her gün bu acıyla kavruluyoruz.
Adalet Yerini Bulacak mı?
Özlem Bayraktar Apartmanı davası, Türkiye'deki deprem davalarının sembollerinden biri haline geldi. Birçok kişi, bu davanın sonucunu merakla bekliyor. Depremde yakınlarını kaybeden aileler, sorumluların cezalandırılmasını ve adaletin yerini bulmasını istiyor. Bu dava, sadece Özlem Bayraktar Apartmanı'nda yaşanan acıları değil, aynı zamanda Türkiye'deki yapı denetimi ve imar süreçlerindeki sorunları da gözler önüne seriyor. Umuyoruz ki, bu dava, benzer acıların yaşanmaması için bir dönüm noktası olur ve adalet yerini bulur.