
Cevdet Yılmaz'dan İsrail'e Sert Tepki: Saldırganlığı Kınıyoruz!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İsrail'in İran'a yönelik saldırısını sert bir dille kınayarak, "Netanyahu yönetiminin meşru gerekçelerden yoksun ve bölgesel istikrarı bozmaya yönelik saldırganlığını en güçlü şekilde kınıyoruz" ifadelerini kullandı.
Yılmaz'dan Sosyal Medya Üzerinden Sert Eleştiri
Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının hukuksuz ve provokatif bir eylem olduğunu vurguladı. Yılmaz, "İsrail, İran'a saldırarak hukuksuz ve provokatif eylemlerine bir yenisini daha ekledi. Netanyahu yönetiminin meşru gerekçelerden yoksun ve bölgesel istikrarı bozmaya yönelik saldırganlığını en güçlü şekilde kınıyoruz. İran'a yaşadığı kayıplardan dolayı başsağlığı diliyoruz" dedi.
"İsrail Barbar Bir Tutum Sergiliyor"
Yılmaz, İsrail'in Gazze'de uyguladığı politikalara da değinerek, "Gazze'de uygulanan soykırımcı politikalara karşı uluslararası baskı artmışken, İran ile nükleer müzakereler sürdürülürken yapılan bu saldırı, insani değerleri ve diplomasiyi dışlayan barbar bir tutumdur" şeklinde konuştu. Bu saldırının, insani değerlere ve diplomasiye aykırı olduğunu vurguladı.
Uluslararası Topluma Çağrı
Cevdet Yılmaz, uluslararası topluma İsrail'e karşı daha güçlü bir tutum sergileme çağrısında bulundu. "İsrail yönetiminin insani değerlere, hukuka ve bölgesel istikrara tehdit oluşturan eylemlerine karşı, uluslararası kurumlar ve ilgili tüm ülkeler çok daha güçlü bir tutum almalıdır" dedi. Yılmaz, İsrail'in bölgedeki istikrarı tehdit eden eylemlerine karşı uluslararası toplumun daha kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini belirtti.
Ortadoğu'daki bu gerilim, bölgedeki barış ve istikrar çabalarını olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Türkiye, her zaman olduğu gibi, itidal çağrısında bulunarak, diyalog ve diplomasi yoluyla sorunların çözülmesini destekliyor. Bölgesel aktörlerin aklıselim davranması ve gerginliği tırmandıracak adımlardan kaçınması, tüm bölgenin çıkarına olacaktır. Türkiye, bu süreçte yapıcı rol oynamaya ve barışın tesisine katkı sağlamaya devam edecektir. Uluslararası toplumun da bu konuda sorumluluk alması ve gerginliğin daha da artmasını engellemek için çaba göstermesi büyük önem taşıyor.










