At Sırtında Hacca Giden İkili Türkiye’de Sıcak Karşılandı
İspanya’nın güneyinden at sırtında hac yolculuğuna çıkan Abdallah Hernandez ve Abdelkader Harkassi, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından kabul edildi. İkili, 8 bin kilometrelik yolculuklarında Türkiye’de misafirperverlikle karşılandı. Endülüs Müslümanlarının 500 yıl önceki hac geleneğini canlandırmayı hedefleyen bu yolculuk, hem manevi bir ibadet hem de tarihi bir mirasın yaşatılması amacını taşıyor.
8 Bin Kilometrelik Manevi Yolculuk
Abdallah Hernandez ve Abdelkader Harkassi, yaklaşık 5,5 ay önce İspanya’dan yola çıktı. İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye’yi geçerek Suriye üzerinden Suudi Arabistan’a ulaşmayı planlıyorlar. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, kabulde yaptığı konuşmada, ikilinin gösterdiği azim ve kararlılığın tüm Müslümanlara örnek olması gerektiğini belirterek, onları tebrik etti.
Abdallah Hernandez, 36 yıl önce Allah’a hac yolculuğuna çıkma sözü verdiğini belirterek, “Çıktığımız anda paramız yoktu ve herkes bu işin ‘imkansız’ olduğunu söylüyordu. Abdelkader sürekli bana ‘Gidelim, Allah’a güveniyoruz. İnşallah başaracağız’ diye moral veriyordu” dedi. Hernandez, bu yolculuğun zenginlikle değil, kalple ve Allah’a güvenerek yapılabileceğini vurguladı.
Türkiye’de Misafirperverlik
Abdelkader Harkassi, Türkiye’de kendilerine gösterilen misafirperverliğe dikkat çekerek, “Bizi gören herkes sıcak karşıladı. Diyanet İşleri Başkanlığının ve yerel yönetimlerin karşılaması çok sıcaktı. Geçtiğimiz yerlerde hiçbir zaman yalnız yemek yemedik. Sofralarını paylaşan insanlar oldu” ifadelerini kullandı. Harkassi, Türkiye’de yaşadıkları deneyimin kendilerini İslam dünyasına yeniden bağladığını söyledi.
Harkassi, Endülüs’e döndüğünde arkadaşlarına söyleyeceği tek cümleyi ise şöyle açıkladı: “Hayatta hiçbir şey imkansız değil. Allah için hiç kimse imkansız değil. Allah’a güvenirsek her şey mümkün.” İkili, 5 Haziran 2025’te Mekke’ye ulaşmayı hedefliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı, bu tür manevi yolculukların önemine dikkat çekerek, ikilinin yolculuğuna destek verdi. Bu yolculuk, hem kişisel bir hac ibadeti hem de Endülüs Müslümanlarının tarihsel mirasını yaşatma amacı taşıyor.