Donald Trump'ın sert uyarıları NATO ülkelerini harekete geçirdi. Yıllardır tartışılan savunma harcamaları konusunda önemli adımlar atıldı. NATO'nun yayınladığı son rapor, üye ülkelerin büyük bir kısmının gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) en az yüzde 2'sini savunmaya ayırma hedefine yaklaştığını gösteriyor. Peki, bu artışın arkasında yatan sebepler neler ve Türkiye bu tabloda nerede duruyor?
NATO Savunma Harcamalarında Rekor Artış
Trump'ın göreve geldiği dönemde sık sık dile getirdiği "NATO ülkeleri üzerlerine düşeni yapmıyor" eleştirileri, birçok ülke tarafından dikkate alındı. Özellikle 2024 yılında askeri harcamalarda yüzde 19,4 gibi rekor bir artış yaşanması, bu durumun en somut kanıtı olarak gösteriliyor. Müttefik ülkelerin 22'si, GSYİH'lerinin yüzde 2'sini savunmaya ayırma hedefini tutturmayı başardı. Bu durum, NATO'nun caydırıcılık gücünü artırma ve bölgesel güvenlik risklerine karşı daha hazırlıklı olma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Peki, bu hedefe ulaşmak için hangi adımlar atıldı? Ülkeler, modernizasyon projelerine daha fazla yatırım yaparak, askeri personel sayısını artırarak ve ortak tatbikatlara katılımı teşvik ederek savunma kapasitelerini güçlendirmeye çalıştı. Ayrıca, siber güvenlik ve hibrit tehditlere karşı da daha fazla kaynak ayırarak, yeni nesil güvenlik risklerine karşı hazırlıklı olmaya özen gösterdiler.
Gelecekteki Hedefler Daha Yüksek
NATO, savunma harcamaları konusunda çıtayı yükseltmeye hazırlanıyor. Yüzde 2 hedefinin yakalanmasının ardından, önümüzdeki dönemde bu oranın önce yüzde 3'e, ardından da yüzde 5'e çıkarılması hedefleniyor. Bu durum, özellikle Rusya'nın Ukrayna'daki saldırgan tutumu ve küresel güvenlik ortamındaki belirsizlikler göz önüne alındığında, NATO'nun caydırıcılık gücünü daha da artırma amacını taşıyor.
Savunma harcamalarının artırılması, sadece askeri kapasitenin güçlendirilmesi anlamına gelmiyor. Aynı zamanda, savunma sanayii sektöründe de önemli bir canlanmaya yol açıyor. Yeni teknolojilerin geliştirilmesi, istihdamın artması ve ekonomik büyümenin desteklenmesi gibi olumlu etkileri de beraberinde getiriyor. Ancak, bazı eleştirmenler, savunma harcamalarına yapılan aşırı yatırımın, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi diğer önemli alanlardan kaynak aktarımına neden olabileceği konusunda endişelerini dile getiriyorlar.
Sonuç olarak, Donald Trump'ın uyarıları NATO ülkeleri üzerinde beklenen etkiyi yarattı ve savunma harcamalarında önemli bir artış yaşandı. Bu durum, NATO'nun caydırıcılık gücünü artırma ve bölgesel güvenlik risklerine karşı daha hazırlıklı olma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, savunma harcamalarına yapılan yatırımın, diğer önemli alanlardaki ihtiyaçları göz ardı etmemesi ve dengeli bir şekilde yapılması büyük önem taşıyor. Gelecekte, NATO'nun savunma harcamaları konusundaki politikaları ve bu politikaların küresel güvenlik üzerindeki etkileri yakından takip edilmeye devam edecek.
