Çanakkale'de düzenlenen Su Zirvesi, daha başlamadan büyük bir skandala sahne oldu. Zirvenin sponsorları arasında yer alan altın ve kurşun madenciliği şirketleri, yaşam savunucularının sert tepkisine yol açtı. Protestoların odağındaki isim ise, söz almak istediği sırada özel güvenlik görevlileri tarafından apar topar dışarı çıkarılan Süheyla Doğan oldu.
Zirveye Sponsor Şirketler Tepki Çekti
Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek'in, "Son birkaç gündür öğrendik ki içinde farklı sponsorlar da var. Ben Çanakkale Belediye Başkanı olarak katılıp bir konuşma yapacaktım. Ancak zirveye katılmayacağımı bildirdim" açıklamasıyla gündeme gelen Su Zirvesi, Kolin Otel'de başladı. Zirveye sponsor olan şirketler arasında TÜMAD, TÜPRAG ve OREKS gibi madencilik şirketlerinin bulunması, çevrecilerin ve duyarlı vatandaşların büyük tepkisini çekti.
Protestocu Süheyla Doğan'dan Sert Eleştiriler
Zirvede söz almak isteyen Süheyla Doğan, kürsüye doğru ilerlerken özel güvenlik görevlileri tarafından engellendi ve salondan dışarı çıkarıldı. Doğan, yaşananlara tepki göstererek şunları söyledi: "Halkın suyunu, toprağını zehirleyen şirketlerin paraları nasıl kullanılır? Bu kabul edilemez bir durum. Biz yaşam savunucuları olarak bu türden sponsorlukları asla onaylamıyoruz."
Çanakkale'de Madencilik Faaliyetleri Tartışma Yaratıyor
Çanakkale'de son yıllarda artan madencilik faaliyetleri, bölgedeki su kaynakları ve çevre üzerinde yarattığı olumsuz etkiler nedeniyle sıkça tartışma konusu oluyor. Özellikle altın madenciliği projeleri, siyanürle altın ayrıştırma yöntemi kullanılması sebebiyle çevrecilerin ve yerel halkın büyük tepkisini çekiyor. Bu türden projelerin su kaynaklarını kirlettiği, ormanları yok ettiği ve biyoçeşitliliği tehdit ettiği yönünde ciddi endişeler bulunuyor.
Çanakkale Su Zirvesi'nde yaşanan bu olay, madencilik şirketlerinin sponsorluklarının etik olup olmadığı sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. Yaşam savunucuları, bu türden sponsorlukların şirketlerin imajını düzeltmeye yönelik bir çaba olduğunu ve gerçek çevresel sorunların üzerini örtmeyi amaçladığını savunuyor. Zirvenin bu şekilde başlaması, katılımcılar ve kamuoyu nezdinde büyük bir hayal kırıklığı yarattı ve zirvenin amacına ulaşması konusundaki şüpheleri artırdı.