ABD'de eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'ın Signal uygulaması üzerinden yürüttüğü gizli yazışmalar büyük bir krize yol açtı. İddialara göre Waltz ve ekibi, dünya genelindeki krizleri görüşmek üzere en az 20 tane Signal grubu kurdu. Bu durum, ulusal güvenlik endişelerini de beraberinde getirdi.
Gizli Gruplar, Hassas Bilgiler
Politico'nun haberine göre, bu Signal gruplarına dahil olan kişiler, Ukrayna'dan Çin'e, Gazze'den Ortadoğu ve Afrika politikasına kadar birçok konuda resmi çalışmaların bu gruplar üzerinden koordine edildiğini belirtti. Kaynaklar, en az 20 mesajlaşma grubunda olduklarını veya bu gruplar hakkında doğrudan bilgi sahibi olduklarını ifade etti. Dahası, bu gruplarda hassas bilgilerin paylaşıldığına dair şahitlikler de mevcut.
- Gizli bilgilerin paylaşımı
- Ulusal güvenlik açığı riski
- Şeffaflık eksikliği
Bu durum, Signal uygulamasının daha önce düşünüldüğünden çok daha yaygın bir şekilde kullanıldığını ortaya koyuyor. Bir kaynak, herhangi bir milli güvenlik meselesi hakkında mesajlaşma grubu açılmasının yaygın bir uygulama olduğunu ve bu gruplara kabine üyeleri ile üst düzey yetkililerin de dahil edildiğini söyledi.
Waltz'ın Savunması ve Tartışmalar
Olayın fitilini ateşleyen ise Waltz'ın, The Atlantic dergisinden Jeffrey Goldberg'ü Yemen'deki Husilere yönelik saldırı planlarının konuşulduğu bir gruba dahil etmesi oldu. Goldberg, "Trump yönetimi, yanlışlıkla savaş planlarını mesajla bana gönderdi" başlığıyla yazdığı makalede, ulusal güvenlik yetkililerinin yer aldığı Signal grubuna eklendiğini ve ardından Yemen'e düzenlenecek saldırılara ilişkin detayların paylaşıldığını açıklamıştı.
Waltz ise Goldberg'ün numarasının rehberinde kayıtlı olmadığını ve numarasının gruba bir şekilde "çekilmiş olabileceğini" iddia etti. Ancak bu savunma, tartışmaları daha da alevlendirdi.
Ulusal Güvenlik Riskleri ve Sonuçları
Signal uygulamasının bu şekilde kullanımı, ulusal güvenlik açısından ciddi riskler taşıyor. Şifreli mesajlaşma uygulamaları, iletişimin gizliliğini sağlasa da, yetkisiz kişilerin erişimi halinde büyük sorunlara yol açabilir. Bu tür gruplarda paylaşılan hassas bilgilerin sızdırılması, devlet sırlarının ifşa olmasına ve ulusal güvenliğin tehlikeye girmesine neden olabilir.
Bu olay, ABD'de ulusal güvenlik protokollerinin ve iletişim yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesine yol açabilir. Ayrıca, şifreli mesajlaşma uygulamalarının devlet işlerinde kullanımına ilişkin daha sıkı düzenlemeler getirilmesi de gündeme gelebilir.