Muğla'nın Deştin bölgesinde yaşayan vatandaşlar, uzun süredir verdikleri mücadele sonucunda önemli bir başarıya imza attılar. Bölgeye kurulması planlanan çimento fabrikasına karşı gösterdikleri direniş, imar planlarının iptaliyle sonuçlandı. Bu karar, yöre halkı tarafından büyük bir sevinçle karşılandı ve "Beton değil zeytin koksun" sloganıyla yapılan eylemlerin haklılığı bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Halkın Direnişi Sonuç Verdi
Deştin ve çevre köylerde yaşayan vatandaşlar, bölgenin doğal güzelliklerini ve tarım alanlarını korumak amacıyla uzun süredir çimento fabrikasına karşı mücadele veriyordu. Bu mücadele, çeşitli eylemler, basın açıklamaları ve hukuki girişimlerle sürdürüldü. Halkın kararlılığı ve birlik beraberlik içinde hareket etmesi, yetkililerin dikkatini çekmeyi başardı ve sonuç olarak 1/5000 ölçekli entegre çimento tesisi amaçlı imar planlarının iptali kararı alındı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin 13 Şubat 2025 tarihinde aldığı bu karar, çimento fabrikası tarafından yargıya taşınmıştı. Ancak, Deştin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Akdeniz Yeşilleri Derneği ve Deştin köylülerinin müdahillik başvuruları, mahkeme tarafından kabul edildi ve halkın haklılığı bir kez daha tescillendi.
Çimento Fabrikası Neden İstenmiyor?
Çimento fabrikalarının çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkileri, uzun yıllardır tartışma konusu olan bir gerçektir. Bu tür tesislerin kurulması, hava ve su kirliliğine yol açabilir, doğal kaynakları tüketebilir ve tarım alanlarına zarar verebilir. Deştin ve çevre köylerde yaşayan vatandaşlar, bu olumsuz etkileri göz önünde bulundurarak, çimento fabrikasının kurulmasına karşı çıkmışlardır.
- Hava Kirliliği: Çimento üretimi sırasında ortaya çıkan toz ve gazlar, solunum yolu hastalıklarına neden olabilir.
- Su Kirliliği: Fabrika atıkları, su kaynaklarını kirleterek, içme suyu kalitesini düşürebilir.
- Toprak Kirliliği: Çimento üretimi sırasında kullanılan kimyasallar, toprağı zehirleyerek, tarım alanlarına zarar verebilir.
- Gürültü Kirliliği: Fabrika faaliyetleri sırasında ortaya çıkan gürültü, insanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Doğanın ve Geleceğin Korunması
Deştin'deki halkın direnişi, sadece bir çimento fabrikasının engellenmesiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda doğanın ve geleceğin korunması adına önemli bir örnek teşkil etmektedir. Bu başarı, diğer bölgelerde yaşayan vatandaşlara da ilham kaynağı olabilir ve benzer çevresel sorunlara karşı mücadele etme cesareti verebilir.
Bu zafer, aynı zamanda yerel yönetimlerin ve yetkililerin, halkın sesine kulak vermesi ve çevresel hassasiyetleri ön planda tutması gerektiğinin de bir göstergesidir. Umarız ki, bu olaydan gerekli dersler çıkarılır ve gelecekte benzer çevresel sorunların yaşanmaması için gerekli önlemler alınır.