Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp, asgari ücret zammı talebiyle düzenlenen büyük bir protestoya sahne oldu. Yüzlerce gösterici, mevcut ücretin yetersiz olduğunu savunarak, hükümetten acil çözüm bekliyor.
## Üsküp'te Asgari Ücret Eylemi Büyüyor
Makedonya Sendikalar Birliği'nin çağrısıyla meclis binası önünde toplanan kalabalık, 396 Euro olan asgari ücretin geçimlerini sağlamakta yetersiz kaldığını dile getirdi. Göstericiler, bu rakamın en az 500 Euro seviyesine çekilmesini talep ederek hükümete seslendi.
* Asgari ücretin yetersizliği
* Hükümetin zam kararına tepki
* Sendikaların kararlılığı
## Hükümetin 30 Euro Zammı Bardağı Taşırdı
Hükümetin geçen hafta yaptığı 30 Euro'luk zam kararı, protestocuların öfkesini daha da artırdı. Göstericiler, bu artışın yetersiz olduğunu belirterek, Kuzey Makedonya Ticaret Odası ve hükümet binasına doğru yürüyüşe geçti. Göstericilerden Slobodan Trendafilov, taleplerini şu sözlerle dile getirdi: "Bugün buraya asgari ücretin 500 eurodan az olmaması yönünde karar verilmesini istemek için geldik."
Üsküp'teki bu protesto, Kuzey Makedonya'da ekonomik koşulların zorluğunu ve işçi kesiminin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne seriyor. Asgari ücretin yetersizliği, birçok ailenin geçimini zorlaştırmakta ve sosyal adaletsizlik duygusunu körüklemektedir. Hükümetin bu konuda acil adımlar atması, hem ekonomik istikrar hem de toplumsal huzur açısından büyük önem taşıyor.
Kuzey Makedonya hükümetinin bu protestolara nasıl bir yanıt vereceği ve asgari ücret konusunda nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor. İşçi sendikalarının kararlılığı ve halkın desteğiyle, bu mücadelenin sonuçları ülkenin geleceği açısından belirleyici olabilir. Ekonomi ve Çalışma Bakanı Besar Durmishi'nin 30 Euro'luk zammın yasaya uygun olduğunu belirtmesine rağmen, işçi sendikaları bu karara karşı çıkmaya devam ediyor. Sendikalar, zammın en az 100 Euro olması gerektiğini savunuyor.
Kuzey Makedonya'daki bu asgari ücret tartışması, aslında tüm dünyada yaşanan ekonomik sorunların ve işçi hakları mücadelesinin bir yansımasıdır. Ülkelerin ekonomik politikaları, işçi ücretleri ve sosyal adalet arasındaki dengeyi sağlamak, sürdürülebilir bir kalkınma için hayati önem taşımaktadır. Aksi takdirde, toplumsal huzursuzluklar ve ekonomik istikrarsızlıklar kaçınılmaz olacaktır.
