Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun açıkladığı 2025 yılı ilk bitkisel üretim tahmini, tarım sektöründe büyük bir endişe yarattı. Özellikle kuraklık, zirai don, aşırı yağış ve dolu gibi doğal afetlerin etkisiyle bitkisel üretimde ciddi bir düşüş yaşanması bekleniyor. En büyük darbeyi ise meyve üretimi aldı. Geçtiğimiz yıla oranla %24,4'lük bir azalma öngörülüyor. Bu durum, hem üreticileri hem de tüketicileri olumsuz etkileyecek gibi görünüyor.

Meyve Üretiminde Rekolte Şoku

TÜİK verilerine göre, 2025 yılında meyve üretiminde beklenen düşüş oldukça çarpıcı. Geçtiğimiz yıl 28,4 milyon ton olan toplam meyve üretimi, bu yıl 21,4 milyon tona gerileyecek. Bu, yaklaşık 7 milyon tonluk devasa bir kayıp anlamına geliyor. Özellikle bazı meyvelerde bu kayıp %60'lara kadar ulaşabiliyor. Uzmanlar, bu durumun temel nedeninin iklim değişikliği ve buna bağlı olarak artan kuraklık ve don olayları olduğunu belirtiyor.

Kuraklığın Tarıma Etkileri

Kuraklık, tarım sektörü için giderek büyüyen bir tehdit oluşturuyor. Su kaynaklarının azalması, bitkilerin gelişimini olumsuz etkiliyor ve verim kayıplarına neden oluyor. Ayrıca, kuraklık nedeniyle artan sulama maliyetleri de üreticileri zor durumda bırakıyor. Türkiye gibi su kaynakları açısından zengin olmayan ülkelerde, kuraklıkla mücadele için daha etkin stratejiler geliştirilmesi gerekiyor. Tarım uzmanları, sürdürülebilir sulama teknikleri, kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin kullanımı ve su tasarrufu sağlayan tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.

Bitkisel üretimdeki bu düşüş, sadece meyve üreticilerini değil, aynı zamanda tüketicileri de olumsuz etkileyecek. Meyve fiyatlarında artış yaşanması, vatandaşların alım gücünü düşürebilir. Ayrıca, meyve ihracatında da azalma yaşanması bekleniyor. Bu durum, Türkiye ekonomisi için de bir kayıp anlamına geliyor.

Sonuç olarak, TÜİK'in açıkladığı bu veriler, tarım sektöründe yaşanan zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Kuraklık ve diğer doğal afetlerin etkilerini azaltmak için daha kapsamlı ve etkili politikalar geliştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye'nin tarımsal üretim potansiyeli giderek azalabilir ve gıda güvenliği riske girebilir.