İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan grev krizi, Türkiye gündemine bomba gibi düştü. DİSK'e bağlı 23 bin işçinin başlattığı grev, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine patlak verdi. Ancak, ulusal basının olaya geniş yer vermesine rağmen, sol medyanın sessizliği kafaları karıştırdı. Peki, bu sessizliğin ardında yatan nedenler neler?

İzmir'de Grev: İşçiler Ne İstiyor?

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde istedikleri zammı alamayınca greve gitme kararı aldı. Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın 59 bin TL maaş teklifine karşılık, DİSK 82 bin TL talep etti. Bu anlaşmazlık, İzmir'de hayatı felç eden bir greve dönüştü. Grev, ulaşım, temizlik, park-bahçe, mezarlık, fen işleri ve destek hizmetleri gibi birçok belediye hizmetini durma noktasına getirdi.

Başkan Tugay, belediyenin bu talebi karşılayamayacağını belirterek, çözüm arayışlarına girdi. Hatta, dün akşam İzmirli vatandaşlarla birlikte çöp toplama eylemine katıldı. Bu durum, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Kimileri Tugay'ın samimiyetini takdir ederken, kimileri ise grevi çözmek yerine şov yapmakla suçladı.

Sol Medyanın Sessizliği: Neden?

İzmir'deki grev, birçok gazetenin manşetinde yer alırken, sol medyanın iki ana gazetesi Evrensel ve Birgün'ün sessiz kalması dikkat çekici. Bu durum, akıllara çeşitli sorular getiriyor. Acaba sol medya, işçilerin haklarını savunmak yerine neden sessiz kalmayı tercih etti? Bu sessizliğin ardında yatan siyasi veya ideolojik nedenler olabilir mi?

• Olası Nedenler:
• Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın CHP'li olması
• Grevdeki işçilerin taleplerinin aşırı bulunması
• Sol medyanın farklı öncelikleri olması

Bu soruların cevabını bulmak zor olsa da, sol medyanın bu konudaki sessizliği, kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı.

Grev Sonrası İzmir: Ne Olacak?

İzmir'deki grev, şehrin günlük yaşamını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Ulaşımda aksamalar, çöplerin birikmesi ve diğer belediye hizmetlerindeki aksaklıklar, İzmirlileri zor durumda bırakıyor. Grevin ne zaman sona ereceği ve tarafların ne zaman anlaşmaya varacağı ise belirsizliğini koruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve DİSK arasındaki görüşmelerin nasıl sonuçlanacağı, İzmirliler tarafından merakla bekleniyor.

Sonuç olarak, İzmir'deki grev krizi sadece bir işçi-işveren anlaşmazlığı değil, aynı zamanda siyasi ve ideolojik boyutları olan karmaşık bir durumdur. Sol medyanın bu konudaki sessizliği ise, olayın daha da derinleşmesine neden olmaktadır. Grevin çözümü ve İzmir'in yeniden normalleşmesi için tarafların bir an önce uzlaşmaya varması gerekmektedir.