Gazze İslam Üniversitesi'nin Acı Dönüşümü
İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı ve 18 Mart'ta yeniden şiddetlenen saldırılar, Gazze Şeridi'ndeki en büyük eğitim kurumu olan Gazze İslam Üniversitesi'ni yerinden edilenlerin sığınağı haline getirdi. İsrail ordusunun göç talimatları ve güvenli bölge iddiaları, binlerce Filistinliyi zorlu bir yaşam mücadelesine sürükledi.
Yerinden Edilenlerin Son Umudu
Beyt Hanun, Huza ve Han Yunus gibi bölgelerden göç etmek zorunda kalan Filistinliler, olumsuz hava koşullarından korunmak için Gazze İslam Üniversitesi'nin yıkılmak üzere olan binalarına sığındı. İsrail'in sınır kapılarını kapatmasıyla başlayan açlık tehlikesi, üniversitedeki eski kitapların yakılarak ısınma amaçlı kullanılmasına neden oldu.
Beyt Hanun'dan göç eden Mithat el-Afifi, "Beyt Hanun'da molozları kaldırmaya ve başımızı sokacak bir yer yapmaya çalışıyorduk ki yeniden orayı terk etmek zorunda kaldık. Evlerimizden geriye kalan yıkıntıları içimiz kan ağlayarak terk ettik." ifadelerini kullandı.
Eğitim Yuvasından Harabeye
Gazze İslam Üniversitesi, bir zamanlar doktorlar, mühendisler ve akademisyenler yetiştiren bir ilim yuvasıyken, şimdilerde yerinden edilenlerin sığınağı haline geldi. Öğretmen Muhammed Şemali, "Gazze'de ne eğitim kaldı ne öğretim. Burası tamamen yıkılmış durumda ama Gazze'de baş sokacak yer yok. Burası hiç değilse bizi yağmurdan korur." dedi.
İsrail'in tahliye emirleri ve insani yardımları engellemesi, Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdi. 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından 2 Mart'ta sona eren süreç, İsrail'in yeniden saldırılara başlamasıyla kırılgan barışı tamamen ortadan kaldırdı.
Gazze'deki Eğitim Kurumlarının Durumu
Geçtiğimiz ocak ayında Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, İsrail saldırılarında 137 okul ve üniversitenin tamamen yıkıldığını, yaklaşık 357 okul ve üniversitenin ise kısmen hasar gördüğünü açıkladı. Bu durum, Gazze'deki eğitim sisteminin ne kadar büyük bir darbe aldığını gözler önüne seriyor.
Gazze İslam Üniversitesi'nin sığınak haline gelmesi, İsrail saldırılarının yarattığı insani krizin boyutlarını bir kez daha ortaya koyuyor. Uluslararası toplumun acil müdahalesi, bu krizin daha da derinleşmesini engellemek için büyük önem taşıyor.